Відео

Caaaaanim🇹🇷🇹🇷🇹🇷Türkiyem😢

Beydilli köyü çivril denizli

Sinan la ülkemi geziyorum.Nilüfer çiçekleri arasından kayıkla keyifli bir gezi yaptık.Sizde Nisan ayından Ağustos ayına kadar nilüfer çiçeklerini görebilirsiniz

Güzel çekim emeğine sağlık dostum

Biz Bu işe Yeni Gelmedik Geri Geldik Ragıp Gökdinç Bu işin Sırrı Onda Saygılar 👍

Abe aday olmana cok sevindim keske orda olsaydim oyum sanaydi ama nasip inş. Artik goc veren degil göc alan bir yer olur ins. Eski hakettigi yere kavusur BASARİLAR DİLİYORUM

Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Osman bey aynı hastalıktan muzdarip bir sokak canımızı iyileştirmişti. Bu canlar tedavi sonrasında sokakta yasayamiyorlar. Lütfen böyle canlara öncelik verin sahiplenirken.

Muhtar geliyir

Başarılar.

Sümer mahallesi için yapmak istediklerimizi dile getirmeye çalıştık

Maşallah ablama 🙋‍♀️

HELAL OCAKLI MUHTAR ADAYI OLARAK BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM...SAYGILAR YASİN AY

İyi çalışmalar

Maşallah güzel olmuş

👏

👏

Sinan hadi bakalım yolun açık olsun teyzem Nice güzel proğramlara öncü olmanı dilerim Başarılar Güzel bir bölüm olmuş👍🏻👍🏻

Sinaaan çook güzelmiş teyzecim vdyo😂😂

13 sene önce atça jandarma karakolunda görev yaptım hey gidi günler.☺️

👏

👏

Maşallah güzel çocuklarımıza ve büyük bir özveri ile çocuklarımızla ilgilenen eğitimcilerine ...İyi ki varsınız!Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum...👏👏🙏🙏🎉🎉

Emeği geçenlere Teşekkürler Harikasınız Takipteyim Tebrikler

👏

👏

bereketli olsun bursa bölgesinde kestanelerde bi hastalık oluştu hergeçen gün kuruyolar

Başarılı başarısız hayata dair bi gayesi olan çocuklara bayılıyorum yolunuz açık olsun

👏

👏

bereketli olsun

Sok odun yap

😊

👏👏

Allah senden razı kardeşim 🤲

bravo nazilli

Videolarınızın devamını bekliyoruz

👍👏👏👌🤲🤲🤲☝️☝️☝️

Helal olsun Hasan abim anlattıklarının eksiği var abartısız yok. Seviliyorsun

Adem abi Allah razı olsun sizlerin sayısını artırsın nurcu kardeşlerimizi ahireti kazananlardan eylesin pek sevindim abi

Allah'ım ruhumu sana ulaştirmaya diliyorum amin

. *DEMOKRASİ BİR DİNDİR* (Demokrasinin bir din olarak vasıflandırılmasına şaşılmasın. Allah-u teala'nın kitabı, her uygulanan beşere ait anayasayı din olarak vasfetmiştir. Allah-u teala bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmuştur: İşte biz Yusuf için böyle bir plan hazırladık. (Aksi halde) *kralın dinine* göre kardeşini alıkoyamazdı. (Yusuf: 76) *Bu ayette belirtilen kralın dininden kasıt; koymuş olduğu kanunlar ve vermiş olduğu hükümlerdir.* (Taberi, Kurtubi, İbni Kesir ve başka tefsirlerde böyle geçer) Yahudilik, hristiyanlık, hinduizm, mecusilik nasıl bir dinse, demokrasi, sosyalizm, komünizm, laisizm (laiklik), faşizm ve bunlar gibi sistemler de birer dindir. Allah-u teala şöyle buyuruyor: Kim İslam'dan başka bir din kabul ederse o, ondan kabul edilmeyecektir. Ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. (Al-i İmran: 85) Beşer anayasasındaki din, Allah-u teala'nın dini değil demokrasi dinidir. Demokraside ise; hüküm verme yetkisi Allah-u teala'ya değil halka aittir. Oysa Allah-u teala şöyle buyuruyor: Bir şeyde ihtilaf ettiğinizde hüküm verecek olan Allah'tır. (Şura: 10) --- Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya *mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz."* (Şuayb:) "Biz istemesek de mi?" dedi. - ARAF 88 *Bizim dinimize döneceksin demek bizim hayat tarzımızı oluşturan inandığımız kanun kural hükümlere döneceksin beşer olarak oluşturduğumuz dine döneceksiniz demektir, Allahın hükümlerine dinine değil demek*

. *MESELA ADALET YÖNÜNDEN DEMOKRASİ VS BATIL DİĞER SİSTEMLERDE:* * *Fakir ile Fakir* arasında biraz sözde adalet vardır. Batıl kanunlarda olsa Hakim savcı rüşvet alamadıkları için vicdanlarına yürürlükteki batıl kanunlara göre karar verirler. *(ŞER-İ HÜKÜM OLMADIĞI İÇİN GERÇEK ADALET YOKTUR)* * * *Zengin ile Fakir arasında* zengin kazanır. Hakim savcı rüşvet alır. Adalet kendi batıl kanunlarında bile delinir. (ŞER-İ HÜKÜM OLMADIĞI İÇİN GERÇEK ADALET YOKTUR) * * * *Zengin ile Zengin arasında* ise siyaseten güçlü olan zengin kazanır. Akp feto çekişmesinde Akpnin kazanması gibi. Başka bir örnek Rahip Bronson olayında ABD nin Türkiyeden onu alması gibi. Siyaseten güçlü olan kazanıyor. Tevhidi noktadaki hocaların içeri atılması gibi gibi (ŞER-İ HÜKÜM OLMADIĞI İÇİN GERÇEK ADALET YOKTUR) İSLAMDA ADALET YÖNÜNDEN EŞİTLİKTE ADALETTE VARDIR, KİM SUÇ İŞLERSE SUÇUN CEZASI NEYSE TORPİL YAPILMADAN VERİLİR. *İSLAMDA DİĞER HAKLARDA SOSYAL HAKLAR VE EKONOMİK HAKLAR KÜLTÜREL HAKLARDA VS VS HAKLAR YÖNÜNDEN DE İNSANLARIN HAKLARI EŞİTLİKLE VE VEYA ADALETEN TESLİM EDİLİR…*

. *İSLAM İLE DEMOKRASİ ARASINDAKİ FARKLAR* ÖZET *BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM* *İslam da YASALARI Ehli Hal ve'l-Akd İslam meclisinde Allahın hükümleri fakihler tarafından uygulanır, Demokraside hevalarına göre insanlar tarafından yasa konur ve uygulanır (BM veya beyaz saray, tbbmm gibi örnekler çoğaltılabilir) *İslam meclisinde kafirler bulunmaz,Kuran ve sünnete karşı kimse bulunmaz ama demokraside her türlü insandan (MHP LİSİ CHP LİSİ HDPLİSİ AKP LİSİ SAADETLİSİ NURCUSU SÜLEYMANCISI FETOCUSU YAHUDİSİ HRİSTİYANI GAYİ LEZBİYENİ AVUKATI HAKİMİ) bol miktarda bulunur. *İslam da HÜKÜM Allah’ındır, yasa koyma hakkı Demokraside hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. *İslam da bazı konularda MAL MÜLK ÖZGÜRLÜĞÜ yoktur, fuhuş yaparak zina yaparak, içki satarak, sömürerek haram bir şekilde mal mülk edinilmez, Demokraside mal mülk edinme serbestliği var. *İslam da bazı konularda FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ yoktur, muhkem naslara aykırı kanun düzenlemez veya mesela ahlaksızlıkla ilgili kanun da çıkarılamaz . Demokrasi de zinaya serbestlikle ilgili, homoseksüellikle ilgili, faiz serbest olsun diye vs sapık kanunlar bile çıkartılabilir. *İslamda BAZI KONULARDA EŞİTLİK yoktur, demokraside ise herkes bir oyla seçilenleri seçmek için eşittir. İslamda alim ile cahil, kafir ile mümin eşit değildir. Demokraside Haklılığın değil sayıların/çoğunluğun gücü esastır. Demokraside 10 kişiden 6 sı Allahın kanunları/şeriat iyi değil dese, demokrasi daha iyi dese kabul edilir. Adalet yönünden sosyal haklar ekonomik haklar yönünden vs demokraside eşitlik ve adalet yoktur. *İSLAMDA ADALET YÖNÜNDEN EŞİTLİK VARDIR, KİM SUÇ İŞLERSE SUÇUN CEZASI NEYSE TORPİL YAPILMADAN VERİLİR. SOSYAL HAKLAR VE EKONOMİK HAKLAR YÖNÜNDENDE İNSANLARIN HAKLARI ADALETEN TESLİM EDİLİR *İslamda anlaşmazlıklarda son sözü Allah ve Resulü söylüyor. Medine vesikasını demokrasiye benzetenlere duyurulur ordada son sözü Allah ve Resulu söyler maddesi vardır.Demokraside son sözü dünyayı yönlendirdikleri iddia edilen 12 yahudi aile söylüyor desek yanlış söylemiş olmayız.. *DİN* : Bir hayat tarzıdır. Hayat tarzını oluşturan kanunlar bütününe/sistemine din denir. Yukarıdaki gibi demokrasideki hayat tarzını sistemini benimsersen hayatın (demokrasi) dinindir. *ŞİRK* *İLAH* : O hayat tarzının sonucu yetkili otorite sahibine ilah denir. İslamın gereği Allahı otorite/İLAH seçmezsek, demokrasiyi ve getirenleri ilah edinmiş oluruz. *ŞİRK* *İBADET* : O ilah tarafından konan kanunları uygulamak kulluk etmektir, EMİRLERİ dinlemektir, yerine getirmektir. İslamın emirlerini değil de, beşerin emirlerini dinlersek, beşeri sistemlere ibadet ve kulluk yapmış oluruz. *ŞİRK* *RAB* : Sahip,Terbiye edip eğiten, helal haram koyan, yarattıklarını belirli bir programa uygun olarak bir takım hedeflere götüren, kanunlar kurallar koyan demektir. Hatta bu kanun kurallarla ilahlar oluşturan sitemler oluşturan batıl dinler oluşturan hahamları imamları vekilleri vs rab edinmiş oluyoruz. İslamı din olarak sunan Allahı svt değilde Demokrasiyi din olarak sunanları Rab olarak kabul edersek . *ŞİRK*

. *EN ÖNEMLİ KONU İMAN AMEL NEDİR?* *Anlamamız gereken ASIL MESELE ; mutlak manada savaş-kıtal (cihad/CANINI VERMEK) meselesi BİLE değildir, çünkü kıtal yapmayan/savaşmayan bir çok peygamber var. Mesela İsa peygamber, Yahya peygamber gibi vs vs birçok peygamber savaşmamıştır/ kıtal yapmamıştır. Ancak hiçbir peygamber savaşsa da savaşmasa da Şirk koşmamıştır. Demekki asıl Mesele; *Tevhiddir yani Şirk koşmamaktır yani sadece Allaha' imandır asıl mesele..* (Üç'ü de aynı kavram diyebiliriz) savunan adam olmak, reis olmak değil mesele yani KEMALİST DEMOKRATİK LAİK SİSTEM İÇİN ölmek, reddetmeniz gereken tagutun hatalarını düzeltmek değil mesele... Ve Tevhid bir bütundür. Uluhuyet tevhidi ve Rububiyet tevhidi birbirinden aylırsa Esma sıfatları birbirinden ayrılırsa tevhid bozulur şirk olur/müşrik olunur.

. *ŞİMDİ DÜŞÜNÜN; KURANDA Kİ KISSADA Kİ TALUT'UN ORDUSUNDASINIZ VE SİZE DENİYORKİ CALUTLA SAVAŞACAĞINIZ İÇİN BİR AVUÇ SU İÇİN, KANACAK KADAR SU İÇMEYİN DENİYOR.* . *TROLLERİN VE AKP LİLERİN, HDP LİLERİN MHP LİLERİN, İZİMCİLERİN, FETHULLAHCILARIN VE DEMOKRATLARIN VS İMANA GELMEMESİNİN SEBEBİ* 2/249-Talut, ordu ile hareket edince dedi ki: "Allah sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır)." Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Talut ve beraberindeki iman eden kimseler nehri geçtiklerinde. "Bizim bugün, Calut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok." dediler. Allah'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevabı verdiler: "Nice az topluluklar, Allah'ın izniyle nice çok topluluklara galip gelmişlerdir. Allah, sabırlılarla beraberdir." *Talutun ordusundasınız Calutla savacağınız için Kanacak kadar su içmeyin çok az için ayeti… Yani suyu çok içenler imtihanı kaybediyor... Bakara 249* [YANİ BU MECLISE GİREREK, MAKAM PEŞİNDE KOŞARAK, MAAŞIN, SOSYAL İMKANLARIN, HARCIRAHLARIN VE EMEKLİLİĞİN EN ÜST NOKTADA İKEN, vs vs ; CALUTA KARŞI NASIL CİHAD EDECEKSİN? ] Kana kana dünyaya sarılan, rızık korkusu had safhada olan, yemekten yemeğe koşan, her ay maaşını çekmeye koşan, rahatından taviz vermeyen, emekliliğini köyüne ev yaptırmayı düşünen, tevhidi şirk koşmamayı unutmuş vs vs.. eline verilen oyuncak güneş' i ve ay' ı tercih eden insan... İttiba etmediğin peygamberlere nasıl iman ediyorsun? Hangi sünneti uyguluyorsun, imanını nasıl koruyorsun..? bir elime güneşi bir elime ay ı versen davamdan asla vazgeçmem demek nerde sen nerdesin peşinden gittiklerin nerde... Ey Toplum ey bunları destekleyenler, ey demokrat halk; sizin onlardan ne farkınız var? İmtihanı kaybedenlerin ve kaybedecekleri belli olanların peşinden gitmek niye...??? IRMAGIN KENARINA KADAR GELİP İMTIHANI KAYBETMEK NE DEMEK? DEMEKKİ HERKESİN BİR IRMAK İMTİHANI VAR. *Tevhidi müslümanları hapse atarak, toplumu milliyetçiliğe demokrasiye kemalizme, profan vatancılığa, kime hizmet ettiği belli olmayan hizmete, cahiliyeye çağırarak, parayı, nefsini put edinmişler; bırakın calutla savaşmayı Calutun tarafına geçmişler*

. *MASLAHAT ÖNEMLİ DİYENLERE, ÜLKE KURTARDI DİYENLERE, YOL HASTAHANE KÖPRÜ YAPTILAR DİYENLERE* (ABD BATI yolun hastanenin köprünün mühendisliğin kendilerince kralını yapıyorlar, sözde demokrasinin kapitalizim faşizmin kendilerince kralını yaşıyorlar şimdi onlar cennetlik mi diyeceğiz.) Muhammed Suresi 25-28. ayetlere bakınız.. *Allah subhanehu ve tealanın şeriatını hoş görmeyenlerin yaptıklarının BAZILARINI yapanların amellerinin boşa gittiği yazıyor.* Şimdi Allah'ın razı olmadığı amellerin bazıları değil *ÇOĞU* yapılıyor... Allah'ın indirdiğini çirkin karşılayanların yaptıklarının *BAZILARI DEĞİL ÇOĞU ŞİMDİ YAPILIYOR* ve insanlarda onların peşinden gidiyor.. AB ne girmeye çalışıyor ; onların kanunlarını kopyalıyoruz, Atatürk nasıl medeni kanununu, ceza kanununu, ticaret kanununu, borçlar kanununu icra iflas kanununu batılılardan kopyaladıysa *şimdikilerde AKP* de aynısını yapıyor, Allahın hükmünün üzerini örtüyor (Maide 44 45 47). ABD Rusya AB İsrail Nato ile ekonomik askeri, siyasi, kültürel, sosyal, hükümler, operasyonlar noktasında çok büyük bir işbirliği içerisindeyiz, uzlaşma içersindeyiz (Bunlar antlaşma değil, uzlaşma= *Antlaşmada değerlerini korursun ama uzlaşmada değerlerinden taviz verirsin* ) *Amellerin boşa gitmemesini önemseyenler için & Kemalizmde laiklikde ulusculukda demokratlıkda çıkarları için duranlar için, maslahat adı altında duranlar için, dost olanlar, iki ilah edinenler için bu ayetler amellerin boşa gittiğini söylüyor* *Buyrun okuyunuz* . Muhammed Suresi 25 - 28 ayetler, Meal. "Şüphesiz, kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra, gerisin geri (küfre) dönenleri, şeytan kışkırtmış ve uzun emellere (Dünya sevgisine, putlaştırdığı şeylerin sevgisine) kaptırmıştır. İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ın indirdiğini çirkin karşılayanlara dediler ki: ' *Size bazı işlerde itaat edeceğiz* .' Oysa Allah, sakladıkları şeyleri (sır olarak konuştuklarını) biliyor. Öyleyse melekler, yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? *İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ı gazablandıran şeye uydular ve O'nu razı edecek şeyleri çirkin karşıladılar; bundan dolayı (Allah,) AMELLERİNİ BOŞA ÇIKARDI.* """

. Kasas 17- *Dedi (Musa) ki:* *"Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu günahkârlara destekçi olmayacağım."* Bildiğiniz gibi Hz Musa; Fravunun sarayında yetişen ve istese orada kalıp firavunun mirasını devam ettirebilecek, kral olabilecek durumda olan, sarayda kalsa yönetici başbakan vs olarak tebliğini yapabilecek bir peygamber ; Allahın vermiş olduğu rızıklarla mucizelerle bile o sistemi devam ettirmiyor, Firavuni sistemin yanından İMAN EDENLERLE BİRLİKTE AYRILIYOR. O zaman Arkadaşlar, asıl bu batıl yollara demokrasiye (şirke küfre oy istemeye ve vermeye), kemalizme, laikliğe, milliyetçiliğe tevessül etmeyenleri takdir etmeliyiz, övmeliyiz, derece bakımından yüceltmeyiz, peşlerinden gitmeliyiz. İmanına şirk bulaştırmayanların yanında olmalıyız. / Hz. Musa'nın (a.s) bu ahdi çok kapsamlı kelimelerle ifade edilmiştir. O'nun bununla demek istediği; ferd olsun, topluluk olsun, dünyada zulüm ve hainlik eden hiç kimseye yardımcı olmamak idi. İbn Cerir ve diğer birkaç Müfessir'in de doğru anladığı gibi o günlerde Hz. Musa (a.s), Firavun ve hükûmetiyle olan ilişkilerini kesmeyi ahdetmişti: Zira hükümet zalimdi ve ülkede kötü bir sistemi hakim kılmıştı. Daha sonra muttakî bir insanın böyle zorba bir krallıkta görev yapmaya, onun güç ve itibarının yükselmesine alet olmaya daha fazla devam edemeyeceğini anladı. Müslüman alimler, Hz. Musa'nın (a.s) bu sözünden genellikle şunu istidlâl ederler: Bir mümin, ister bir fert, ister bir zümre, isterse iktidardaki bir hükûmet olsun zalime yardım etmekten TAMAMEN kaçınmalıdır. Bir kimse, Ashabın tanınmış tabiilerinden olan Atâ b. Ebi Rabah'a sordu: Benim kardeşim Emevî hakimiyetinde olan Kûfe'nin vali kâtibi... Gerçi halkın meseleleriyle ilgili kararları o vermiyor ama kararlar onun kalemiyle neşrediliyor. Bu hizmeti sürdürmek zorunda, çünkü bu onun tek gelir kaynağı... Hz. Atâ bu ayeti okudu ve şöyle dedi: O kardeşin kalemini elinden atsın. Rezzak Allah'dır. Başka bir Emevî kâtibi, Amir Şa'bî'ye sordu: Ey Ebu Amr! Ben yalnızca verilen kararları kaydedip, neşretmekten sorumluyum. Bunun dışında hiçbir şey yapmam. Bu memuriyet dolayısıyla kazandığım rızk helal mi, değil mi? O şöyle cevapladı: Mümkündür ki masum biri cinayet suçuyla hüküm giyer ve karar senin kaleminden çıkar, yahut birinin mülkü adaletsizce müsadere edilir, yahut bir başkasının evinin yıkılması emredilir ve tüm emirler senin kaleminden çıkar. Sonra imam bu ayeti okudu. Bunun üzerine kâtip şunları söyledi: "Bu günden itibaren kalemimden Emevîlerin hükümleri çıkmayacak!" İmam da karşılık verdi: "Öyleyse Allah da seni günlük rızkından mahrum bırakmayacak." Abdurrahman b. Müslim, Dahhak'dan yalnızca Buhara'ya gidip oradaki memurların maaşlarını dağıtmasını istemişti, fakat o bunu bile reddetti. Arkadaşları bunda bir kötülük olmadığını söyleyince şöyle cevap verdi: Bir zalime hiç bir şekilde yardımcı olmak istemem." (Ruh'ul-Meani c:20, sh: 49) İmam Ebu Hanife'nin hayat hikayesini sahih biçimde yazanlardan el-Muvaffak el-Mekkî, İbn el-Bezzâz el-Karvarî, Molla Ali Kârî, v.s de dahil olmak üzere tümü, Mansur'un başkomutanı Hasan b. Kahtuba'nın sırf imamın direktifiyle görevinden şu sözleri sarf ederek istifa ettiğini kaydetmişlerdir: Bugüne kadar sizin saltanatınızın lehine yaptığım şeyler eğer bu saltanat Allah yolunda idiyse bana yeter. Yok eğer zulüm ve zorbalık yolunda ise amel defterimdeki günahlarıma yenilerini eklemek istemiyorum.

. *İBADETİMİ TAMAMLADIM DİYENLER İÇİN GÜZEL BİR KISSA* Mekkede müslümanlar İbadetlerini yaparlarken, Diyanette görevli (SİSTEMDE GÖREVLİ ŞİRKLE HÜKMEDEN HERKESİ DÜŞÜNE BİLİRSİN) birisi; Hayatım boyunca 1400 şaft yaptım yani 200 tavaf yaptım, çok şeytan taşladım diye övünürken, sevinerek anlatırken. Ordan tevhidi bir büyüğümüz diyor ki; Sen memlekete döndüğünde yine diyanetteki görevine devam edecek misin? Evet.. Sen diyanetteki görevin gereği diyanetin fetvalarını vermeye devam edecek misin? Evet Sen Cuma hutbelerini demokrasi ile hükmeden hükümetin istediği gibi hutbe vermeye devam edecek misin? Evet Sen Cuma hutbelerini kemalist Laik demoakratik sistemin devamı için hatalarını düzeltmek için korumak için anlatmaya bağış toplamaya devam edecek misin? Evet Sen 1400 KERE ŞAFT YAPMIŞSIN AMA HALA NEFSİNİ HAZZINI ŞEHVETİNİ ARZUNU TERBİYE EDEMEMİŞSİN, ÖNCE KENDİNİ SONRA BAŞKALARINI İLAH VE RAB EDİNMEYE DEVAM EDİYORSUN VE UYANAMAMIŞSIN, KAÇ KERE ŞEYTAN TAŞLAMIŞSIN AMA KENDİN UYANAMADIĞIN GİBİ BAŞKALARINIDA UYUTMAYA DEVAM EDİYORSUN RESULUN YOLUNA İTTİBA ETMEMİŞSİN, TAGUTU TEVHİDİ ANLATMIYORSUN GÖREVİN GEREĞİ ANLATTIRMIYORSUN, YANİ SADECE ALLAHA İMAN ETMEMİŞSİN, demiş… *“Yoksa onların Allah’ın izin vermediği şeyi kendilerine dinden bir şeriat koyan ortakları mı vardır?”* (Şura: 21)

. *EHVENİ ŞER KONUSU & EHVENİ ŞER KURALI HAKKINDA* *Ehvenişer mecelle kanunlarında geçerlidir,* mecelle kanun kitabı ticari hayatı/ticari fıkhı düzenleyen bir kitaptır, mecellenin imani konularla itikatla/akideyle bir alakası yoktur. Ahmet cevdet paşada (D.1823, ö.1851) ticari konularda fıkıh çıkartmaya çalışmıştır. iTİKADİ/AKİDEVİ KONULARDAN; EHLİ KİTAP, KAFİR, ZALİM, FASIK, MÜŞRİK, TAGUT, LAİLAHEİLLALLAH, RESULE İTTİBA, DİN İLAH RAB İBADET, DOST DÜŞMAN KEMALİZM APOİZM DEMOKRASİ KOMİNİZM VS SEVGİ KORKU GİBİ KONULARDAN BAHSETMEZ. Kuranı ve Peygamberin hayatını incelersen; Resul itikadi/akidevi konularda ehvenişer kuralını zaten kullanmamıştır. Sonuçta: şirk koşacak kişiyi oy vererek seçme kosnusunda da ehveni şer kuralı kullanılamaz

. *NAMAZ KILSADA ORUÇ TUTSA DA MI...* ORUÇ TUTSADA NAMAZ KILSADA BİZDEN DEĞİLDİR. Kemalist laik demokratlar gibi PROFAN TEK VATANCILAR, (SANKİ ALLAHTAN BAŞKA TEK İLAH DER GİBİ) CEHENNEMDE İKİ DİZİ ÜZERİNE ÇÖKECEKLER… “Kim kavmiyetçilik dâvası güderse, cehennemde iki dizi üzerine çökecek olanlardır.” Dediler ki: “Ey Allah’ın Resulü, oruç tutsa ve namaz kılsa da mı?” “Evet! Oruç tutsa da, namaz kılsa da.” cevabını verdi. (Hâkim, Müstedrek, 4, 298) Kavmiyetçiler şeytan gibi sadece bir emrine secde etmediler,şeytanlaştılar. Öte yandan Allahın hükmü ile hükmetmeyenleri, Resule ittiba etmeyenleri, tagutu reddetmeyenleri ALLAHIN RUBUBİYET TEVHİDİNİ ULUHUYET TEVHİDİNİ VE BİRÇOK İSİM VE SIFATLARINI ; ATALARINA, PARTİLERİNE, DEVLETLERİNE, SİSTEMLERİNE LİDERLERİNE VERENLERİ Nasıl düşünmek lazım…