Відео

🎣

Pov: That fake friend come back for you because you got better and become top in everything This is how i feel when i see that face again

Bir kadın var, Ölüm kuyruğuna girmiş. Güneşi siyah bir kadın var.. Ne kocadan yarımış,ne aileden. Bir saç teli kadar kısa ve ince bir ömür, Parmaklarının arasında kaç keder boşluğu.. Bir kadın var... Kısmeti kurşun yazmış, Nerde bir kanadı kırık kuş görse ağlarmış. Yine bir güneş tutulmasında gözleri kararmış.. Ne yardan yarımış,ne yaradan, Nakış vurmuş yaralarına yaradan... Kömür siyahı kalbinde bir mezar varmış, Oraya gömmüş kendini, Kaçmış kendinden,sarılmamış aynalara. Gölgesinden korkmuş,bahtından kanamış.. Bir kadın var.. Kadın,kan ve ölüm.. Kaç bin defa ölmüş, Ama yine'de ayakta koca bir çınar gibi.. Gövdesinden yaralı,dallarından kırık. Bir kadın var. Bahtından kesik, Kadın,kan ve ölüm.. Bir kadın var, Ölüm kuyruğundan sıra bekleyen.. Bir kadın var, Yaşarken kaç bin defa ölen.. Saysız ve hesabsız..

Oyun adı?

Senden öncesinin bir anlamı yok, Senden sonrasıda bir ihtimal.. Peki ya seninle? Seninle yaşadım vakitlerin en güzelini. Senin beraber sevdik kedileri,seninle beraber yemledik kuşları.. Beraber üzüldük sokaklar hayvanlarına seninle.. Bir kelebeğin ömrünü uzattık velhasıl. Bir gün değil,bir ay değil,bir yıl değil,bir sonsuz ömür vaadettik yaşayan tüm varlıklara beraber.. Hani bir gün konmazsa sesine kuşlar, Ac kalırsa sokak hayvanları, Üzülürse bir şair bütün bir yaşamdan, Senden bilirim,senden sorarım tüm olanların hesabını.. Ne yağmurları suçlarım, Ne rüzgarla kavga ederim.. Tüm günahı senden bilirim tüm olanların.. Senden sorarım kırgın ümidimin,bir ümit dalı arayan kanadı kırık kuşların,aç kalan sokaklar hayvanlarının hesabını.. Senden bilirim! Çünki beraber seninle geçirdik vakitlerin en güzelini.. Seninle uzandı,gitti bütün bir ömür mucize bir şekilde. Seninle geçti,gitti peş peşe tüm bu olanlar.. Şimdi şayet birşey olursa,birşeyler gitmezse yolunda,senden bilirim,senden sorarım hesabını! Çünki seninle geçirdik beraber vakitlerin en güzelini. Bir günahı yer edinirse tüm olanlar tüm hesabı senden sorarım. Senden bilirim!..

This-.. helps me cope with trauma..

Nice vid

Nice

Día a día no se irá cada vez que intento hablar.

Shall we play togethar?

great save!

Birşeyler sıralanıyor birşeyler Birşeyler oluyor hayatta birşeyler. Mum gibi eriyib gidiyor düşüncelerim. Kanıma karışan bu zehir şerbet tadında. Ne şarkıların ağırlığı kaldı dilimde Ne şiirlerin inceleyi gönlümde. Ağır ağır geçiyor zamanda. Denizlerden balıkların isyanı Karalardan insanların ağıtları karartıyor bulutları. Siyah yağmurlar yağıyor mavi düşüncelerimize. Bu yaşımda öyrendim ben asıl olan hakikati. Kirlerden arınmak için yıkanmak Kederden arınmak içinse ölmek gerektiğini. Dinlendirmez acımı hoş türküler. Yanıklı yanıklı cıvıldasa bile kuşlar çiçekler açmaz yaramda.

susmak yeterdi belkide nasıl olsa gözlerimden anlarsın sen. bakışlarımdan bilirsin sevdamın ölçüsünü. herkes anlamaz,herkes bilmez gözlerimde yatan seni Gözlerimde gökyüzünün maviliyi yatar herkesten saklı Her aynaya baktığımda seni görmek ne büyük bir şans Bahtsızlığımı ayak altında bir toprak gibi ezmişim sanki Öyle bahtiyarım,öyle mesudum ki,şimdi. Gözlerine kurban olduğum,gözlerimde yatman uykusuzluğuma bir şifadır şu hayatın yorduğu günlerde.

Hey koca çınar,çek başımın üstünden gölgeni! Bu sıcaklık böyle iyi. Ummuyorum tanrıdan bir ferahlık daha İçim cehennemken cismim buzullarla kaplı olsa ne yazar. Bu boğuk telaş ayaklarıma karalar indirdi Dizlerimin takati eski,mutlu günlerin sandığında saklı. Henüz 25 lerimdeyken şu karanlık,soğuk sular ne de hoş Gönlümün kıyısına vurup duran dalgalar kan dolu. Söylenecek çok söz,yazılacak çok matemli gün var. Tarih henüz erken,henüz hiç bir acı kalıcı değil. Bilirim ki,günü geldiyinde çekilir ayaklarımın altından bu sandalye Kafam elbet ayılır bu dünyanın sarhoşluğundan. Ziyadesiyle sarhoşum,ziyadesiyle ayyaşca bakıyorum hayata Ayıkken çekilmeyen dünya nasılda cennete dönüyor sarhoşken.

Mahşer günüdür aydınlığa çıktığımız o gün Kopmak gerek karanlığımızdan. Sırtımda bilenmemiş bir bıçak saklı İçimdeki acı bir sivri sinek ısırığı kadar Varoluşum kaç bin acıya tekabül ediyor hiç bilmiyorum Paha biçilmez bir acıya sahibim. İki yol ayrıcına geldim bir birinden farklı olan Ne yapsam sönmez bu kor ateş Susmak ağzımda cam kırıkları dolmuş gibi Sussam içimi yakar bu cehennem Konuşsam keser ağzımı cam kırıkları. Tenimde izi kalır tüm yaşanmışlıkların. Varsın öldürsün beni bu acı bu gam Çeksin ipini boğazıma geçiren hayat Sallanırken ipte bu adam Yüzünde erik ekşisi bir gülüş olur hayata attığı

hep aynı hep aynı dedim durdum, silinmedi alnımdan bu kara yazı. kurşunla yazılmış sanki kader. acıyı bolca tattım hayatta severken acıyı yemekte Kül topladı yaram. Kırlara sürülmüş yarı bir aşk Kalbime sürülmüş taptaze bir acı var. Dikene sarılmak olur mu hiç? Ben sarıldım bin bir çeşit özlemle. Saat hüzüne 5 geçiyordu. Kalbimin kıyısında intihar vaktiydi. Birşeyleri çoktan bitirmiş Birşeylere çoktan geç kalınmıştı. Sahile vuran dalgalar çoktan temizleyip götürmüştü kirlenmiş umudumu.. Hiç birşey kalmamıştı küllerimden başka..

Whats the game name

Yendim inancımı Koşmuyorum artık mazlum sevdaların arkasından Hüzün ipe dizilmiş bir kolye şimdi boynumdan asılan. Öyle yorgun,öyle dargınım ki.. Kendime bile bıkkınım yani. Aynadakı yansımama sıktığım kurşun dönüp kendime değiyor. Kan gövdeyi götürüyor mehtaplı bir akşam. Hep dargın şiirler yazdım. Öyle ayarsız,öyle biçimsiz oldum ki. Şiirlerim benzemedi bana Ben benzedim şiirlerime hep. Yıldızlar çizerdim,ayı süslerdim her akşam. Böyle nefretten uzak böyle böyle mavi böyle sevdaların koynunda rahat bir uyku Böyle çaresiz olmayan bir yaşamın evladı olmayı düşlerdim hep. Böylesine huzurlu ve öylesine sen dolu günlerin aydınlığı ile varlığımı sürmeyi isterdim..

Şairsem eğer ölümüm mısralardan olucak. Ne kurşun kar eder bana Ne kafama değen bir balyoz darbesi. Bir keş gibi bulunmayacak şehirin ara sokaklarında cesedim. Kaldırım taşlarında süzülmeyecek kanım akıp dökümüyecek kanalizasyonlara. Sımsıcak yatağımda ölücem sabaha karşı yağmurlu havada. Kaloriferli odamda sinecek üstüme ölümün kokusu. Penceremin demirlerinde asılacak kuruması için gözyaşıyla yazdığım şiirler. Mürekkeb bulaşacak pencere önü çiçeklerime. Dili lal kuşlar gözleriyle uğurlayacaklar beni. Bir fatihayı okuyorlarmış gibi bakacaklar arkamdan kediler. Sabahın demli bir çay kokusunda ölücem. İnce belli bardaktan içilen çayın verdiyi huzurun tadında yaşanacak ölümüm,biliyorum..

Bir çiçeği koparmadan sevmek, Rüzgara kafa tutub dövüşe bilmek o,çiçek için... Dikenlerine sarılmak, Avuçlarındakı kanı içmek susadıkca. Sor bana tarif ediyim sana aşkın binlerce çeşidini böyle. Ayrılığı bilmem ben. Korkarım o,kelimeden, Ürperir kalbim duydukca o,kara kelimeyi. Ben bir seni bilirim,bir de kendimde yer eden yine seni. Bak iyimi,yine kendime kendimde yer yok. Büsbütün senden ibaretim ben. Sen anlamıyorsun...

Hiç mi çıkmıyorsun dışarı? Hiç mi dolaşmıyorsun şehrin sokaklarında. Korkuyorum... Öldün mü ne yoksa (Allah korusun diyorum) Peki ne o,zaman bunca göze görünmezlik. Ne izin var kaldırımlarda Ne kokunu ala biliyorum şehrin havasında. Hangi çiçeğe baksam anımsatmıyor seni bana. Adını fısıldamıyor kuşlar. Rüzgarlar ümidi kesmiş çoktan. Korkutuyor beni bu aydınlık içinde yaşadığım karanlık. Unutuyormuyum yoksa seni. Adını,sesini,gülüşünü... Yıllardır bu sürdürdüyüm dava bitiyor mu yoksa? Savaş bitti mi cidden? Bir tek ben mi mağlup ayrıldım bu oyundan. Ben mi koyuldum yaşarken mezara?

Pov: you dont own fc 24

Dahshat

İhtimallerin gerisinde kaldım Sevdaların çok uzağında Yolun sonu nereye varacak bilmiyorum Gökyüzünden yer yüzüne çakıldım başım üste Bir ırmağın akışına bıraktım yaşamayı Zamanı tersten yaşamak öyle acı ki Oysa sevda iki kişilik bir varoluştur bu belli Mümkün mü bir sevdayı tek başına omuzlamak? Terazisi yok sevdanın Olsaydı kaç kilo çekerdi yanlızlığım? Susmak bir tür intihar galiba Dünya denilen bu mezarlıkta Her taraf canlı ölüler dolu Susunca öldüyümün farkına vardım gec olmadan Yaşamak bir yaraydı tikiş tutmayan Kanıyordu hep en mutlu yerinden Ve ben çok

Kara bir keder hakimdi bir kış akşamı Sobalı evler bir başka ümit ışığıyla aydınlanıyordu Babam sobada yakarken çocukluğumu Annem gencliğimi örüyordu pamuk ipliyiyle sobanın etrafında ısınarak. Yarı ac yarı tok büyüyorduk. Bir salyangoz gibi ilerliyordu zaman. Günlerimiz ağır aksak geçiyordu. Babam kaybettiği umudunun ardından sakallarını uzatıyordu Annem sustuğu yerden kanıyordu hep. Kargalar uçuyordu damlarımızın üstünden Ben yanlızca kimsesizliyim için vardım galiba Bu yüzden gelmiştim bu devire Yetişmiyordu tanrıya yalvarışlarım Denizle yarışıyordu çırpınışlarım Bırakmıştım yaşamayı evimizin balkonundan aşağı Bu yaşımda öyrenmişdim bir duvar gibi suskun olmayı Ve bu yaşımda kalmıştım çoğul yanlızlığımla baş başa

i adore those song

Tem pra mobile?

Benim adım Neyse boş verin benim adımı Garip bir yolcuyum ben Nereden geldim nereye gidiyorum ben bile bilmiyorum Beni rüzgarlar getirdi buraya Bir toz tanesi gibi üfürüldüm Savruldum koca bir ağac dalı gibi Kaderin yelkenlerinde çekildim. İsmimi kuşlar koydu benim Yaşımı zamandan değil,yaramdan aldım. Yaralım büyüdükce bende büyüdüm Omuzlarımda taşıdım dünyayı Sormadım kendime Kimim ben? Kimlerdenim? Adım ne? Soyum ne? bilmiyorum Durmadım bir kez olsun aynın karşısında Kendimle baş başa Belki de kendim için gelmişimdir çok uzaklardan Kendimi islah etmek için Belki de mahşerden çıkıp gelmişimdir Eski günahlardan arıtmak için kendimi Gelecek günahlardan haberdar etmek için.. Adım yok, Yaşım yok. Kanayan bir yarayım kendi içimde Kendini kendi elleriyle idam eden biri.. Kendini kendi elleriyle boğan biri...

Sağa baktım,sola baktım Ortalık mahşer yeri gibi idi Dizginleri kopmuştu insanın ırkının Anne rahmine düşmüş çocuklar kavga ediyorlardı Nefreti zerre zerre işliyorlardı damarımıza Gövdemizin üstünde başımız,başımızın üstünde tanrı yoktu Göremiyorduk aydınlığı Merhameti başka yerlerde arıyorduk Mayası bozulmuştu sevdaların Mutluluk nimetti artık bizim için üç kere öpüb anlımıza koyduğumuz. Yetmedi gücüm yerden kaldırmaya iyiliği Kana susamış dudaklar çatlayıvermişdi nefretten. Göklerde kuş misali idi zalim kurşunu Hecelere bölüyordum saflığı Mısra-mısra yazıyordum inci gibi Yine de yetmiyordu kirlenmiş hayatı paklamaya Adımlarımdan filizlenmez artık hiç bir sevda Ne izimi bırakırım artık arkada Ne ayaklarım yürür daha bu yolda Kelimeler ki,kifayetsiz artık Gecenin bağrına sığınmış korkağın tekiyim Annesine sarılmış kopmaz bir çocuğum şimdi. Gözlerinde yaşamak korkusu Yüreğinde hayat kırgınlığı olan...

Bu gün bitti Yarında biticek. Ya ertesi gün? Adını koymuyorum senin olmadığın hiçbir günün. Gittin,giderken bavuluna koydun zamanı. Dünya dönmüyor İnsanlar yürümüyor Arabalar gitmiyor Yokluğun öyle çok biliniyor ki. Bana bıraksalar matem ilan ederim ülkece Sınırlarca hissedilir yokluğun. Kara bir bayrak çekiyorum gidişinin ardından kalbimde Her yıl ölüm yıl dönümü gittiğin gün. Acı bir haber gibi sensiz her doğan gün erkenden. Nakaratsız şarkı gibiyim Sözlerim yüreğine dokunmuyor kimsenin Gibiler,keşkiler ardına sığınmışım. Kaç gece,kaç gün,kaç yıl kara mevsim olur bilmiyorum. Ben ayrı,kalbim ayrı,gözlerim ayrı yolunu bekliyoruz...

dedeninn mezarinda tek oturuysun

More easy😂

The song😇😏😌😌😌😁😁

Norm Endere benziyo adam

is it available on ps5?

Dəhşət musiqi. Super. 😘🥺😘🇦🇿🥹😥

Neuer

Ağlasam sesimi duyarmisiniz mısralarımda?....

PICKKKFOORRRDDD

Game steam or Epic games?

All this is temporary, we come here for a moment

Bu portrenin ismini bilen varsa yaza bilirmi? Çok önemli.

How download android

What a save! Wanna play with me pls I subbed you and liked

Kahpe dünya

How you download it don’t work

Aesthetic and depressing

Yashin in his prime

0.75.

Her gece 03:42 narusnikden qulaq asiram❤