![Fatih Belediyesi Zeyrek Akademi](/img/default-banner.jpg)
- 606
- 353 118
Fatih Belediyesi Zeyrek Akademi
Turkey
Приєднався 17 січ 2022
Zeyrek Akademi UA-cam hesabına hoş geldiniz.
Zeyrek Akademi
Suriçi İstanbul’un kültürel mirası başta olmak üzere tarihini, kültürünü, sanatını, mimarisini, planlamasını, sosyal ve kültürel yaşamını tanıtıcı eğitim ve etkinlikler düzenleyerek, özellikle lisans ve lisansüstü seviyesindeki öğrencilerin yaşadıkları şehre, farklı ve çok yönlü bir vizyonla bakmalarını sağlayan;
Encümen arşivinin dijital ortama aktarılması, mezar taşlarının okunması ve sözlü tarih araştırmaları gibi uzun soluklu araştırmalar yaparak, Suriçi ve Fatih konusunda yapılacak araştırmalara önemli bir altlık ve kaynak oluşturan;
Fatihi bölge bölge çalışarak önemli Kültür Varlıkları ve kültürel mekanlarla ile ilgili gezi rotalarını hazırlayan, bulundurduğu Fatih Araştırma Merkezi ile araştırmacı ve Lisans üstü öğrencilere çalışma mekanı ve kaynak sunan, düzenlediği söyleşilerle ve tez sunumu programıyla alanında uzman kişileri öğrencilerle buluşturan bir eğitim ve araştırma kurumudur.
Zeyrek Akademi
Suriçi İstanbul’un kültürel mirası başta olmak üzere tarihini, kültürünü, sanatını, mimarisini, planlamasını, sosyal ve kültürel yaşamını tanıtıcı eğitim ve etkinlikler düzenleyerek, özellikle lisans ve lisansüstü seviyesindeki öğrencilerin yaşadıkları şehre, farklı ve çok yönlü bir vizyonla bakmalarını sağlayan;
Encümen arşivinin dijital ortama aktarılması, mezar taşlarının okunması ve sözlü tarih araştırmaları gibi uzun soluklu araştırmalar yaparak, Suriçi ve Fatih konusunda yapılacak araştırmalara önemli bir altlık ve kaynak oluşturan;
Fatihi bölge bölge çalışarak önemli Kültür Varlıkları ve kültürel mekanlarla ile ilgili gezi rotalarını hazırlayan, bulundurduğu Fatih Araştırma Merkezi ile araştırmacı ve Lisans üstü öğrencilere çalışma mekanı ve kaynak sunan, düzenlediği söyleşilerle ve tez sunumu programıyla alanında uzman kişileri öğrencilerle buluşturan bir eğitim ve araştırma kurumudur.
Відео
Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I -29
Переглядів 883 дні тому
Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile "Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I" seminer dizisinin yirmi yedincisiyle ile karşınızdayız. Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I kapsamında katılımcılara fotoğraf tarihi, fotoğrafın temel kavramları, fotoğraf makinaları ile çalışma sistemi ve kompozisyon başta olmak üzere fotoğraf çekim ve düzenleme teknikleri hakkında bilgi...
Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I -28
Переглядів 323 дні тому
Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile "Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I" seminer dizisinin yirmi sekizincisiyle ile karşınızdayız. Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I kapsamında katılımcılara fotoğraf tarihi, fotoğrafın temel kavramları, fotoğraf makinaları ile çalışma sistemi ve kompozisyon başta olmak üzere fotoğraf çekim ve düzenleme teknikleri hakkında bil...
Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I -27
Переглядів 413 дні тому
Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile "Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I" seminer dizisinin yirmi yedincisiyle ile karşınızdayız. Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I kapsamında katılımcılara fotoğraf tarihi, fotoğrafın temel kavramları, fotoğraf makinaları ile çalışma sistemi ve kompozisyon başta olmak üzere fotoğraf çekim ve düzenleme teknikleri hakkında bilgi...
“Kelimenin tarih içinde var olması, onun günümüze aynı anlamda geldiğini bize düşündürtmemelidir.”
Переглядів 4657 днів тому
#shortvideo 📌UA-cam kanalımıza abone olmayı unutmayın! #fatihbelediyesi #kelime #tarih #mana #zeyrekakademi
Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I -26
Переглядів 6021 день тому
Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile "Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I" seminer dizisinin yirmi altıncısıyla ile karşınızdayız. Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU ile Fotoğraf Çekim ve Düzenleme Teknikleri I kapsamında katılımcılara fotoğraf tarihi, fotoğrafın temel kavramları, fotoğraf makinaları ile çalışma sistemi ve kompozisyon başta olmak üzere fotoğraf çekim ve düzenleme teknikleri hakkında bilgi...
İslam Dünyası ve Sömürgecilik-7
Переглядів 14022 дні тому
Prof. Dr. Azmi Özcan ile "İslam Dünyası ve Sömürgecilik" seminer dizisinin yedincisiyle karşınızdayız. Sömürgecilik insanlık tarihinin en vahşi tecrübelerinden birisi olarak halen varlığını devam ettiren meşum bir süreçtir. Bu süreçten zaman içerisinde en yoğun etkilenenler ise Müslüman dünyadır. 7 oturum halinde devam edecek bu seminer dizisinde maddî kaynaklar yanında insan ve düşünce kaynakl...
“Her türlü hareket beni amacıma ulaştıramayacaktır.” #shortvideo #newvideo
Переглядів 17822 дні тому
📌UA-cam kanalımıza abone olmayı unutmayın! #fatihbelediyesi #hareket #amaç #zeyrekakademi
Bilim Tarihi ve Felsefesi-22
Переглядів 51025 днів тому
İhsan Fazlıoğlu'nun (İstanbul Medeniyet Üniversitesi) her hafta Cumartesi günü Zeyrek Akademi’de gerçekleşen ''Bilim Tarihi ve Felsefesi" seminer dizisinin yirmiikincisiyle dersiyle karşınızdayız. Bu seminerde tarihin başlangıcından günümüze değin farklı temeddün havzalarının varlık’ı nasıl taksim ettikleri, bu taksimden hareketle var-olanları hangi ölçütlere tertip ettikleri, her bir var-olan ...
Ahlâk-ı Alâî-22
Переглядів 25725 днів тому
İhsan Fazlıoğlu'nun (İstanbul Medeniyet Üniversitesi) "Ahlâk-ı Alâî" yirmikinci dersiyle karşınızdayız. Bu seminerde Osmanlı filozofu Kınalızâde Ali’nin (ö. 1572) klasik Türkçe’yle kaleme aldığı, kendinden önce İslam temeddününde yazılan tüm ahlâk eserlerini içererek aşan, fıkhî, kelâmî, felsefî ve sûfî ahlâkî tutumlarını belirli bir denge içinde terkip eden Ahlâk-ı Alâî adlı eseri okunacaktır....
Felsefe Tarihi 27. Ders: Heraklitos 4: Savaş Varlığın Barış ise Yokluğun Kaynağıdır!
Переглядів 24525 днів тому
Dr. Öğr. Üyesi Abuzer DİŞKAYA "Felsefe Tarihi" 27. Ders: Heraklitos 4: Savaş Varlığın Barış ise Yokluğun Kaynağıdır! Aristotales; Bir şeyin hakikati onun tarihidir, der. Buna göre herhangi bir şeyin mevcut durumda neden başka türlü değil de olduğu hal üzere tezahür ettiğini anlamak istiyorsak bunu ancak onun tarihini araştırmak suretiyle yapabiliriz. Beşerî bir etkinlik olarak felsefe de bu kur...
Din Felsefesi 24. Ders: Dinin Kaynağı 3
Переглядів 17125 днів тому
Dr. Öğr. Üyesi Abuzer DİŞKAYA "Din Felsefesi" İnsan hayatında din denen bir olgu bulunmaktadır. Ve bu olgu insan yaşamının en temel ihtiyaçlarına cevap verebildiğini ileri sürmektedir. İnsan doğduğu andan itibaren kendisini her daim değişim halinde olan bir fenomenler aleminde bulunca ister istemez; ben kimim, nasıl bir alemde yaşıyorum, nerden geliyorum ve nereye gidiyorum gibi temel varoluşsa...
“Safeviler arasında açık olarak teopolitik bir düzlemde gerçekleşen.." #shortvideo #newvideo
Переглядів 46126 днів тому
📌UA-cam kanalımıza abone olmayı unutmayın! #fatihbelediyesi #Osmanlı #tarih #safevi #zeyrekakademi
“Doğayı bir organizma olarak almaya başladığımızda..." #newvideo #shortvideo
Переглядів 9927 днів тому
📌UA-cam kanalımıza abone olmayı unutmayın! #fatihbelediyesi #doğa #epistemoloji #ontoloji #zeyrekakademi
“Mıknatısın çekmesi de neyi? Onun bir etkinliği. Yani hareketi etkinlik olarak değerlendirelim.”
Переглядів 23229 днів тому
#shortvideo #newvideo 📌UA-cam kanalımıza abone olmayı unutmayın! #fatihbelediyesi #mıknatıs #etkinlik #zeyrekakademi
“Kelimenin tarih içinde var olması, onun günümüze aynı anlamda geldiğini bize düşündürtmemelidir.
Переглядів 88Місяць тому
#shortvideo #newvideo
Allah razı olsun.
Allah razı olsun.
Dekart ve Gazzali nazari bilgiden şüphe ediyorlar. Nazari bilgiyi, nazari bilginin üzerine inşa edemiyorlar. Nazari bilgide kavram ve nesne var ve ikisi arasında boşluk var bu boşluğa şüphe girebiliyor. Şüphenin önüne geçmek için yakini, irfani bilgiye ihtiyaç duyuluyor. Nazari ve fıkhi bilgiyi temellendirdiğinizde herkes için temellendirme yapmış oluyorsunuz. Bu durumda nazari ve fıkhi bilgi objektiftir. Tecrübe bilgi sonucu oluşan irfani bilgi subjektiftir. Sağlıklı bir bilgi için, hem nazari, hem fıkhi, hem kelami hem de irfani bilginin oluşmasıdır.
Gerçek dinin kaynağı beyin değil kalptir...
Kant, - Agnostizm - Pozitivizm - Nazari akılla dini önermeleri temellendirmenin yetersizliği - İradi akılla dini önermeleri temellendirmenin zorunluluğu
Nazari olmayan yöntemlerle dini temellendirme yolları. Bunların tamamına fidezim (aklen temllendirilemeyen ancak İman edilen) denir. - Duyguculuk, dini duygulara dayandırarak temellendirme çabası. İman iradenin bir ahdidir... İmanı sadece nazari akıl ile temellendirirsek, iradi aklın dışına çıkarırsak epistemolojik icbar durumu ortaya çıkar. İman herzaman bilgiden ya eksik birşey ya fazla birşeydir. Eğer imanı nazari akılla temellendirilmiş önermelerden oluşuyorsa bu durumda bilgi artı birşey olur. Nazari akıl dinin hükümleri hakkında bir temllendirme yapamıyor. Bu durmda iradi akılla bir temllendirme ihtiyaç duyuluyor. Bu durumda iman, bilgi eksi birşey olur.
Faydalı ve aynı zamanda bu hacim ve ayrıntıda tek seri idi epistemoloji bilgi felsefesi ve tarihine giriş için. Yaz tatili Dolayısıyla ara verildiğine inanmak istiyorum. Sayın yetkili ve ilgililer, serinin devamı ne zaman başlayacak ?
Agnostizm ve pozitivizm akımlarının çıkış noktası Kant'tır
Mesele, aklın lehte ve aleyhte delil ikame edilebiliyorsa buna mesele denir. Teselsül,
Kant'a göre din nazari akılla temellendirilemez. din ameli akıl üzerinden temellendirilmesi gerektiğini söyler.
🙏☘️
Pozitivistlerin hareket noktası Kant'tır. Viyana'da başladı. Saf Aklın eleştirisinden yola çıktılar. Pozitivistler mümkün tecrübenin dışında olanı bilgiden saymazlar. Kant bize metafiziğin imkansız olduğunu gösterdi. Tanrı, evren ve ruh mümkün tecrübenin dışında kalıyor. Anlamlı önermeler(tecrube yoluyla doğrulanan veya yanlışlanan önermeler) Anlamsız önermeler( tecrube yoluyla doğruluğu veya yanlışlığı yoksa analmsızdır) Metafizik önermeler Din önermeler Ahlaki önermeler Pozitivistlere göre anlamsız önermelerdir. .
Bir şey beşeri idrakin sınırlarını aştığı halde, nazari akıl ile mümkinattan değilde ve sadece iman edilmesi gereken bir şeyse din felsefesinde buna doğma deniyor.
Kant; - Herhangi bir şey akıl açısından mümkün tecrübenin (zamasal ve mekansal) dışında kalıyorsa, dolayısıyla bilmenin konusu ve nesnesi olamıyorsa o konuda agnostik(bilimezci) olmak zorundasınız. - Birşeyin bilgisi hakkında lehte ve aleyhte delil ikame edilemiyorsa yine agnostik olma durumu ortaya çıkar.
Allah razı olsun.
Tarihteki ilk agnostik filozof Kant'tır. Kant'ın felsefe sistemi eleştiriseldir. Neyi bilebiliriz sorusuna cevap ararken bu sonuca ulaşıyor. 1) Neyi bilebilirim. - Benim herhangi birşeyi bilebilmem için o şeyin benim açımdan mümkün tecrübelerin sınırları içinde bulunması lazım. - Mümkün tecrübenin sınırlarını zamansal ve mekansal sınırlar belirler. - Eğer herhangi birşey zamansal ve mekansal sınırların içinde değilse beşeri bilginin konusu olamaz. - Klasik metafizik (tanrı, evren ve ruh)ontolojik olarak mümkün değildir. 2) Ne yapmalıyım. 3) Neyi umabilirim. 4) İnsan nedir. Dini agnostizm, Akıl seçenekleri çoğaltma yetisidir. Burada kastedilen nazari (soyut) akıldır. Yani hakikatle bilgi ve kavram üzerinden ilişki kuran yetiyi kastediyoruz. Agnostizm nazari aklın bir hükmüdür. Buna rağmen agnostik dindar veya ateist olabilir. Dini ve iman, ameli akıl üzerine temllendirilebilir ve kişi agnostik dindar olabilir. Bunu iradesi ile yapabilir. Ameli akıl, birşeyin sana faydalı olması durumunda onu kabullenme, ona inanma sonucunu doğurur. Fayda, zarar karşılaştırmasında faydası zararından çoksa inan, zararı faydasından çoksa inanama. Bu da subjektif bir kıstastır. Kant'ta ameli akıl eşittir ahlaktır. İnsanlar ahlaklı olmalıdır. İnsan anacak ahlak aracılığıyla kendisi olabilir. Ahlaklı insan ahlaklı olduğu için dindar olmalıdır. Klasik düşüncede, dindar olduğumuz için ahlaklıyız anlayışı vardır.
Agnostizm; Gnose, gnosiz Yunanca biligi demektir. A olumsuzluk eki olunca Agnsotizm bilinemezcilik demek. Genel agnostizm, hiçbir şeyi bilemeyiz anlayışıdır, mutlak şüpheciliğe tekabul ediyor. Özel(lokal) agnostizm, belli bir şeyin bilenemeyeceği iddiasıdır. Bunlardan biri dini agnostizmdir. Tanrının varlığı ve yokluğu bilinemeyeceği düşüncesidir. Tarihteki ilk agnostik filozof Kant'tır...
Din, ilahi maksatlar ve insanların maslahatlarını(faydalarını) merkeze koyan emirler bütünüdür. Dini maksatları dört ayrı kategoride inceleyebiliriz 1) İman, akaid ( değişmez) 2) Ahlaki değerler ( değişmez) 3) İbadetler ve ritüeller( değişmez) 4) Sosyal hayat, siyasal hayat, kültürel hayat ve medeni hayatı düzenleyen kurallar(değişir). İslam dini, onu savunan ve ona saldıran iki dar görüşün arasında sıkışıp kalmış (garip) bir dindir. Sorun dinde değil dinden yana olanların ya da dine karşı olanların dar görüşleridir...
Dinin dört temel unsuru vardır. 1) Dini inançlar(akaide ait şeyler). 2) Dini ritüeller( ibadet ve muamelatlar) 3) Dini kurumlar 4) Dini tecrübeler
Klasik akıl modern akla göre çok daha yetkin bir akıldır. Klasik akıl metafiziğe, gayba dair temellendirmeyi, ispatı daha iyi yapıyor.
Klasik anlayışa göre, dine akli olmayan yaklaşımlar. 1) Akıl ile din çelişmez. Akli olan dinidir, dini olan aklidir. Zahiri bir karşıtlık çıktığında tevil yoluna gidilir. Çünkü dinin dili semboliktir, bilimin dili kavramsaldır. Tevilin ilkesi, herhangi bir ayetin zahiri akli ve tecrubi bir muhaliye yol açması durumudur. 2) Akıl ile din birbirinden farklıdır. Dinin alanı farklı, aklın alanı farklıdır. Böyle olduğu için aralarında bir karşıtlık olamaz. 3) Akıl ve din birbirine karşıttır. Konu aynı ama iddialar farklı.
Dini yorumlama biçimleri: -indirgemeci yaklaşım; dini, dini olmayan unsurlarla, illetlerle açıklama biçimidir. 5:01 -Fonksoyalist yaklaşım, Dinin gördüğü işlevler üzerinden anlamaya çalışmaktır. -Nazari ya da kognetif yaklaşım, Dine bilgi kaynağı muamelesi yapan görüştür.
Allah razı olsun.
Abuzer Dişkaya vs Diamond Tema
Dinnin, bilimin ve felsefenin doğmatizmden kurtulması için aralarında sürekli bir iletişim halinin olması gerekir. Bir meseleyi, bir düşünceyi tek çözüme indirgediğiniz zaman doğmatikleşir.
Dini yaklaşımlar; 1) Yapısal yaklaşım Dini önermeler nedir sorusunu cevaplar (epistemolojik) 2) Yorumcu yaklaşım Dini önermeler ne anlama geliyor ( hermonetik)
Auguste Comte, beşeri bilginin üç hali vardır. 1)Teolojik (din)hal Anemizm, insan dahil evrende herşeyin bir ruhu vardır. - Politeizm, çok tanrılı dinler - Monizm, metafizik illetler - Mekanik (bilimsel yasalar) açıklamalar. Mevcut neden böyle, ilerleme nasıl olacak 2)Felsefe 3)Bilim
18. yy aydınlama (rasyonalist) filozofları; tanrı, evrenin açıklanması için ihtiyaç duyulan felsefi bir imkan ve bir ilkedir. Dinin özü şeriat değildir. Dolyısıyla şeriat ve ibadet ya yoktur ya da ikincil önemdedir. 1)Tanrı özünde bir iradedir. Hem alemi var ediyor hem de müdahale ediyor. Temsilciler : Dekart, Galileo, Paskal, Newton 2)Laipniz'e ( rasyonalizmin zirvesidir)göre tanrı akıldır. Buna göre tanrı evreni meydana getiriyor ancak ona müdahale etmiyor. Tanrı evren ilişkisi sanatçı eser ilişkisi gibi bir ilişki var. Evren neden şu anda böyle, tanrı öyle istediği için. Sonsuz sayıda mümkün evren var, tanrı en iyisini seçti Deizm buradan çıkıyor... Deizm : Aklın kaynaklık ettiği özgür bir iman Tanrı ile evreni açıklama ilkesi Laplas'ın ortaya koyduğu kozmoloji anlayışı ile son buluyor. Evrenin önceki hali ( atomların durumu) sonraki anda nasıl olacağını belirliyor. Bu anlayıştan determinizm anlayışı doğuyor. Bu anlayış sonunda metafizk ilkeye gerek duyulmuyor. Evrenin içinde kalarak evrende olup biteni açıklayabiliriz anlayışı...
Bilgi, temellendirilmiş doğru inançtır. Önce inanç oluşur sonra bu inançlarımızın bir kısmını bilgi seviyesine çıkarırız bazısı inanç olarak kalır. Önceye ve sonraya ait görüşlerimiz bilgi seviyesine çıkarılamadığı için inanç olarak tanımlanır.
Önceye ve sonraya ait tasavvurlarımız ışığında arada olmaya dair bilgi edinmeye çalışıyoruz.
Kognetif, bilişsel, epistemolojik anlayışın din yaklaşımı - Olmayabilecekken evren neden var. - Neden başka türlü değil de halihazırdaki gibi var.(Evrendeki düzenin kaynağı nedir) - Evren varlığını nasıl sürdürüyor. - Evren ve evrende olup biten her şeyin bir gayesi var mı. Kognetif anlayışın insanla ilgili soruları, - Biz buradayız, biz bu aradayız, biz varız.(doğum ve ölüm) - Ben kimim? - Nasıl bir alemde yaşıyorum? - Neden geliyorum? - Nereye gidiyorum?
Felsefe, insana haklı olmaktan vazgeçebilme yeteneği kazandırır..
Modern düşüncenin teorik ve pratik bütün imkanlarını kabuletmek Modern düşünce din karşıtı değildir. Sadece dine biçtiği bir rol vardır.
Hz. Peygamber zamanında Sa'lebe adında bir sahabe zekat vermeyi reddetmiş, daha sonra zekatı vermek isteyince Efendimiz zekatını almamış. Efendimiz(sav) bu sahabeyi cezalandırma yoluna gitmemiş. Hatta daha sonra da Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer zamanında zekatını vermek isteyince onlar da Allah'ın Resulü'nün kabul etmediği bir zekatı biz de kabul etmiyoruz demişler..
Hiçbir dünya görüşü ya da paradigma kendisinin sebep olmadığı sorunları çözemez. Klasik dönemde fıkıh hem ahlaktı hem de hukuktur. Modern dönemde hukuk ile ahlakı birbirinden ayırmak zorundayız. İmam Azam Ebu Hanife: Fıkıh fiddin, fıkıh fil ahkam.
Klasik düşüncede erdem nedir? Doğaya uygun yaşamaktır. Modern düşüncede dış dünya, varlığı da mahiyeti de bana(insana) tabidir. Klasik filozofun elinde doğal sınırlar var, modern filozofun elinde itibari sınırlar var. Bu yüzden modern düşünce sürekli değişiyor.
Allah razı olsun.
Epistemolojik din anlayışının temel soruları, -Evren neden var? -Evren varlığını nasıl devam ettiriyor? -Evren neden şu anda olduğu şekilde var? Evrenin mevcut durumu zorunlu değilken ve başka bir şekilde de olabilecekken neden bu şekilde var. - Evrendeki değişimlerle, evren belli bir gayeyi gerçekleştirmeye doğru mu gidiyor? İnsana dair sorular, -Ben kimim, ben sadece bedenden mi ibaretim, sadece ruhtan mı, veya hem beden hem de ruhtan mı ibaretim. -Nereden geliyorum, -Nereye gidiyorum Bu temel soruların cevabını nereden elde edeceğiz? Epistemolojik din anlayışına göre bu soruların cevabını sadece din bize verebilir. Çünkü bilim nasıl sorusunun cevabını veriyor, neden sorusunun cevabını veremiyor...
1) İndirgemeci yaklaşım 2) İşlevselci (fonksoyalist) yaklaşım 3) Epistemolojik, bilişsel ya da cognitive yaklaşım, Bu yaklaşımın dinden beklentisi -Varlık alemi ile ilgili bir harita sunması -Manevi hastalıklarımıza bir reçete sunması -Hukuk oluşturması
Klasik düşünce obje(varlık, bilgi ve değer) merkezli bir bilme anlayışında iken, modern düşünce suje(ben) merkezli bir düşünce anlayışında...
Klasik düşünceden modern düşünceye geçiş bir süreklilik değil bir kopuştur...
Klasik dindar insanın dinden beklentisi, 1) Varlık alemine ait bir harita (ontolojik alem) bekler, 2) Manevi hastalıklar için bir reçete bekler, 3) Toplumsal düzenini sağlayacak oplumsal yasalar (siyaset, hukuk ve ahalak yasaları)beklenir.
İnsan önce doğayı, sonra da kendi yapısını keşfetti. Ve tanrıyı reddetmekle işe başladı. Sonra da kendisini tanrının yerine koydu. Modern insan, tanrının kendisine verdiği imkanları kullanarak ve onu inkar ederek bir yola girdi. Bu yolda insanın bir mesafe katettiği ortada. Ancak tanrı, insandan şükür beklerken, kendisini dışlayan ve hatta kendisini inkar eden insanın bu tarzını hoş karşılamayacaktır. Korkarım ki insan girdiği bu yolun sonunda kendi sonunu kendisi getirecektir...
Daha önce akıl denilen şeyi insanın ontolojik yapısının bir paçası zannediyorduk.
Tıbbi nebevi diye söylenen ve yedinci yüzyılda yerelde ve genelde toplumların ogün için tecrübe ettikleri tedavi yöntemleridir.. Bunlara tıbbı nebevi diyerek bir kutsiyet atfetmek nubevet makamını ekonomik kaygılar için kullanmaktan başka bir şey değildir. Sözüm bunu yapanlara...Efendimiz tıp eğitimi görmemişti ki doktorluk yapsın. Konu ile ilgili tavsiyeleri o dönem herkesin uyguladığı şeylerden ibarettir...
Allah razı olsun.
🙏☘️
🙏☘️
Dine yapılan nazari(teorik) ve pratik bakış açıları 1)İndirgemeci bakış açısı (pozitivist bakış açısı) Dini, dini olmayan unsurlar üzerinden okumak Bu anlayışa göre dinin teorik veya pratik açıdan bir hakikatı olmadığını için onu insan üzerinden okumaya dayanır. Kısacası din insan tarafından üretilen bir olgu olduğuna inanınılır. Marks toplumun ekonomik yapısı üzerinde dini yorumlamış Forebah ise dini insanın psikolojik yapısının dışa yansıması olarak tanımlar. 2)Fonksiyonalizm (işlevselcilik) Peyroncu şüphecilik, teorik ve pratik hiçbir alanda hüküm verilemez. Şüphecilerin temel bir iddası aklın varlığını kabul etmezler. Akıl yoksa kavram yoktur. Dolayısayla kavram olmadığından zihinler arası bilgi aktarımı da mümkün değildir. Bu durumda elimizde sadece duyular var demektir. Bu duyular bizi görünüşler alemine götürür. Görünüşler aleminde sürekli bir değişim olduğundan sadece tikel idrak mümkün olabilir. Tikel idrak, bir şeyin belli bir mekana, zamana ve hale bağlı yapılan idraktir. Tümellik bunun tam tersidir. Yani kavram olarak bilinen şey zamandan, mekandan ve halden bağımsız herzaman aynı özellikleri barındırır. Tikel şahsidir, özneldir. Dolayısıyla tikel kavramlar başkasına aktarılamaz. Sonuç olarak hiçbir konuda hüküm verilemez. Dolayosıyla ne teorik ne de pratik açıdan hakikat tespit edilemez. 3)Pragmatizm (fatdacılık) Doğruluğun kıstasını değiştirerek düşünce, inanç ya da fiilin sonucuna bakılır. Eğer sonuç faydalıysa bu düşünce, inanç ya da eylemin doğru olduğuna karar verilir. Doğru olan faydalı olandır. İslam kelamı tamamıyla teoriktir. Dindarlık toplumsal ahlak üretmemektedir..
Allah razı olsun.