Відео

🙏🙏bravo 👏 👏

Super.

Emeğinize sağlık yine zamanlaması ve konusu itibariyle günümüzde toplumun büyük bir bölümünün, öğretilerini inanç felsefesini ve yaşam tarzını hayatlarına uyarlamaya çalıştığı( ulu bir kişi) örnek bir değer! En azından kendim için öyle diyebilirim! En sevdiğim ve üst üste tekrar tekrar dinlediğim bir bölüm olmuş ;))ayrıca teşekkürü bir borç bilirim🙏✌️ madem Hacı Bektaş Veli'nin sözlerinden konu açılmışken bende nacizhane onun bir tümcesi ile yazdıklarıma son vermek istiyorum "Dili,dini,rengi ne olursa olsun iyiler iyidir" (Hacı Bektaş Veli)

👏

👍👍💯💯

Transkript'in Devamı:öğretilerine dayanan bu değerler, festivalin ana temasını oluşturur. Katılımcılar, Hacı Bektaş Veli'nin hayatı, düşünceleri ve Alevi-Bektaşi kültürü hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı bulur. Festival boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenir. Çeşitli konferans ve paneller düzenlenir. Alevi-Bektaşi müziği ve halk müziği konserleri düzenlenir. Bu konserler hem geleneksel hem de modern müzik türlerini kapsar. Alevi inancının önemli ritüellerinden biri olan semah, festivalde sıkça yer alır. Ayrıca Hacı Bektaş Veli ve Alevi-Bektaşi kültürünü yansıtan sanat eserleri, fotoğraflar ve el sanatları sergilenir. Hacı Bektaş Veli Festivali, günümüzde barış, hoşgörü ve kardeşlik değerlerini kutlayan bir etkinlik olarak geniş bir katılıma sahne olmaktadır. Bu festival, Hacı Bektaş Veli'nin mirasını yaşatmak ve yeni nesillere aktarmak açısından büyük bir öneme sahiptir. Bölümün sonunda sizlere Hacı Bektaş Veli türbesinden bahsetmek istiyorum. Bu türbe hem mimarisi hem de taşıdığı manevi değerler nedeniyle Anadolu'nun en önemli kültürel ve dini mekanlarından biridir. Hacı Bektaş Veli'nin vefatından sonra (1271-1272 yıllarında) inşa edilen türbe, yüzyıllar boyunca çeşitli eklemeler ve restorasyonlarla bugünkü haline getirilmiştir. Osmanlı döneminde de çeşitli padişahlar ve vezirler tarafından türbeye büyük önem verilmiş, birçok yapı eklenmiş ve restorasyonlar yapılmıştır. Hacı Bektaş Veli Türbesi, bir külliye şeklinde düzenlenmiş olup, içerisinde çeşitli yapılar ve ziyaret yerleri bulunmaktadır. Türbenin ana bölümleri şunlardır: Nadar Avlusu: Külliyenin giriş bölümüdür. Ziyaretçiler, bu avludan geçerek türbeye ulaşırlar. Avluya girmeden önce büyük bir giriş kapısı bulunmaktadır. Üçler Çeşmesi: Avlunun içerisinde yer alan bu çeşme, "Üçler" adıyla anılır ve ziyaretçiler buradan su içerler. Çeşme, Alevi-Bektaşi inancında kutsal sayılan "üçler" kavramını temsil eder. Meydan Evi: Külliyenin önemli bölümlerinden biri olan Meydan Evi, Alevi-Bektaşi ritüellerinin yapıldığı ve cem törenlerinin düzenlendiği yerdir. Balım Sultan Türbesi: Hacı Bektaş Veli'nin müridi ve Bektaşi tarikatının ikinci piri olan Balım Sultan'ın mezarı bu türbenin içinde yer alır. Balım Sultan, Bektaşiliğin kurumsallaşmasında önemli rol oynamış bir figürdür. Hacı Bektaş Veli'nin Türbesi: Türbenin en kutsal bölümüdür. Hacı Bektaş Veli'nin mezarının bulunduğu yerdir. Ziyaretçiler, burada dua eder ve dileklerde bulunurlar. Mezarın bulunduğu oda, oldukça sade ve manevi bir atmosfere sahiptir. Kırklar Meydanı: Türbenin bir başka önemli bölümü olan Kırklar Meydanı, Alevi-Bektaşi inancındaki "Kırklar" inancını temsil eder. Bu bölümde, çeşitli dini ve manevi etkinlikler gerçekleştirilir. Hacı Bektaş Veli Türbesi, özellikle Alevi-Bektaşi topluluğu için büyük bir manevi anlam taşır. Türbe, yıl boyunca binlerce kişi tarafından ziyaret edilir. Ziyaretçiler, burada dua eder, adaklar adar ve Hacı Bektaş Veli'nin manevi huzurunda dileklerde bulunurlar.Türbe, aynı zamanda Alevi-Bektaşi kültürünün önemli bir merkezi olarak kabul edilir. Bu nedenle, Hacıbektaş ilçesi, sadece türbenin bulunduğu yer değil, aynı zamanda bir kültür ve inanç merkezi olarak da bilinir. Türbe ve külliye, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait mimari özellikler taşır. Klasik Türk-İslam mimarisinin örneklerinden olan yapılar, taş işçiliği ve süslemeleri ile dikkat çeker. Türbenin sade ve dingin atmosferi, ziyaretçilerin manevi bir huzur içinde ziyaretlerini gerçekleştirmelerine olanak tanır. Hacı Bektaş Veli Türbesi, Anadolu'nun derin manevi tarihine tanıklık eden, hoşgörü ve barış mesajını yüzyıllar boyunca yaşatan önemli bir kutsal mekandır. Bugünlük anlatacaklarım bu kadardı. Şimdi merak ediyorum. Hacı Bektaş Veli'nin öğretileri hakkında ne öğrendiniz? Bu öğretilerin hangisi sizin için en etkileyici veya düşündürücüydü? Hacı Bektaş Veli'nin değerleri ve felsefesi, sizin kişisel veya toplumsal hayatınıza nasıl bir katkı sağlayabilir acaba? Podcast boyunca duyduğunuz sözler veya anekdotlar arasında sizi en çok etkileyen hangisiydi ve neden etkiledi? İşte tüm bu soruların cevapları ve kendi görüşleriniz için sizleri yorumlar kısmında bekliyorum. Ayrıca eğer kanalıma abone olursanız toplam 80 civarı birbirinden farklı konuda yapmış olduğum podcastleri dinleyebilirsiniz. Ayrıca bölümün sonunda transkripte ve önemli kelimelerin açıklamasına da ulaşabilirsiniz. Podcastlerin hemen hemen hepsinde Türkçe altyazı bulunduğunu da hatırlatmak isterim. Ayrıca Türkçe hariç toplam 8 dilde altyazıya ulaşabilirsiniz. Eğer kanalıma abone olma konusunda henüz karar veremediniz ve bir şekilde bana destek olmak istiyorsanız. Bu durumda bu bölümü beğendiyseniz bir like veya yorum bırakabilirsiniz. Sizin için en fazla yarım dakika sürecek olan bu süreç kanalımın daha fazla Türkçe öğrenen kişiye ulaşmasına yardım edecektir. Ayrıca yüzümde ufak bir tebessüme de neden olacağını hatırlatmak isterim. Şimdilik benden bu kadar. Kendinize iyi bakın ve sağlıkla kalın

Yine tüm insanlığı içeren gelişmişlik ve harika bir konu, emeğinize sağlık 🙏✌️

Muhendıslere onerılır

Super.

Ok

Thank you so much for these videos.

👏

👏👏👍👍

👏🏻👏🏻👏🏻

Transkript'in Devamı:kullanıyoruz peki? 3 boyutlu yazıcılar, çeşitli alanlarda geniş bir uygulama yelpazesinde kullanılmaktadır. En çok heyecan uyandıran uygulamaları tıp ve sağlık alanında görebiliriz. Protez bacaktan, diş protezine kadar. Ayrıca canlı doku ve organ üretiminde de kullanılıyor. Bir diğer kullanım alanı ise Mimari modellerin tasarımlarının yapıldığı Mimarlık ve inşaat sektörü. Endüstri ve imalat alanında da 3 boyutllu yazıcılar ile karşılaşmaktayız. Son bölümde ise 3 boyutlu yazıcıların kullanım avantajlarından bahsetmek istiyorum. 3 boyutlu yazıcılar, belirli ihtiyaçlara ve tercihlere göre özelleştirilmiş ürünler üretme imkânı sunar. Özellikle tıp ve moda gibi alanlarda, hastalara özel protezler veya kişiye özel tasarım giysiler üretilebilir. Geleneksel imalat yöntemlerine göre çok daha hızlı bir şekilde prototipler üretilebilir. Bu, tasarım sürecini hızlandırır ve ürün geliştirme aşamasında zamandan tasarruf sağlar. Küçük ölçekli üretimler ve özelleştirilmiş parçalar için kalıp üretimine gerek kalmadan doğrudan üretim yapılabilir. Bu da maliyetleri önemli ölçüde düşürür. Geleneksel yöntemlerle üretilmesi zor veya imkânsız olan karmaşık geometrik şekiller ve iç yapılar, 3 boyutlu yazıcılar ile kolayca üretilebilir. Plastik, metal, seramik, biyomalzeme gibi çeşitli malzemeler kullanılarak geniş bir yelpazede ürünler üretilebilir. 3 boyutlu baskı, sadece gerekli malzemeyi kullanarak üretim yapar, bu sayede geleneksel imalat yöntemlerine göre daha az atık üretir. Tasarımcılar, sınırlamalardan bağımsız olarak daha yaratıcı ve yenilikçi ürünler tasarlar. Bu özgürlük, ürün geliştirme sürecinde daha fazla yenilik yapılmasına olanak tanır. 3 boyutlu yazıcıların bu avantajları, çeşitli sektörlerde kullanımını yaygınlaştırmış ve geleneksel üretim yöntemlerine göre daha esnek, ekonomik ve yenilikçi çözümler sunmasını sağlamıştır. Bugunluk bu buyulu teknoloji yolcugumuzun sonuna geldik. Hic hayatinizda 3 boyutlu yazici ile bir nesne yaptiniz mi acaba? Bu teknoloji ile birlikte ileride bazi meslekler ortadan kaybolacak mi sizce? Peki sizler bu teknolojinin daha cok hangi alanda kullanilmasini isterdiniz?İşte tüm bu soruların cevapları ve kendi görüşleriniz için sizleri yorumlar kısmında bekliyorum. Ayrıca eğer kanalıma abone olursanız toplam 80 civarı birbirinden farklı konuda yapmış olduğum podcastleri dinleyebilirsiniz.. Ayrıca bölümün sonunda transkripte ve önemli kelimelerin açıklamasına da ulaşabilirsiniz. Podcastlerin hemen hemen hepsinde Türkçe altyazı bulunduğunu da hatırlatmak isterim. Ayrıca Türkçe hariç toplam 6 dilde altyazıya ulaşabilirsiniz. Eğer kanalıma abone olma konusunda henüz karar veremediniz ve bir şekilde bana destek olmak istiyorsanız. Bu durumda bu bölümü beğendiyseniz bir like veya yorum bırakabilirsiniz. Sizin için en fazla yarım dakika sürecek olan bu süreç kanalımın daha fazla Türkçe öğrenen kişiye ulaşmasına yardım edecektir. Ayrıca yüzümde ufak bir tebessüme de neden olacağını hatırlatmak isterim. Şimdilik benden bu kadar. Kendinize iyi bakın ve sağlıkla kalın

🎉🎉🎉 bravissimo

Özbek türkülerinin da çay kültürü vardır. Biz kahvaltıyı “nonuşta” deriz şivede ise “çay” diye biliriz. Yani “kahvaltı yaptın mı?” Demeyi istediğimizde “çay içtin mi” diyebiliriz, az-maz bir şey yemek - çay içmek demektir.

Tiktok’tan bir zamanlar kullanırdım, şimdi ise kullanıyorum. Çünkü TikTok ben hakkımda bilgileri Çine gönderiyor ve bunu ben hiç istemem. Evet, UA-cam’da Google şirketinin bir Ürünüdür, bundan biliyoruz ki UA-cam’da ben hakkımda bilgileri Tiktoktan az bilmez. Yani o da ben hakkımda bilgileri çalıyor. UA-cam’da gelecekte bırakacağım, TikTok’u bıraktığım gibi.

Хасанчик наче побували в Стамбулі , клас

Daha nice yillar surmesi dileklerimle

Super.

👏🏻👏🏻👏🏻

👏👏💯💯

Daha nice başarılı yayınlar

👏

Transkript'in Devamı:Eminönü Mısır çarşısı bence çok güzel bir alternatif. Diyelim ki burada alışverişinizi yaptınız ve acıktınız. Bu durumda sahilde yerel halk gibi balık ekmek yiyebilirsiniz mesela. Sahilde bulunan teknelerin çoğunda balık ekmek ziyafeti çekebilirsiniz. Bir şeyler atıştırdınız ve akşama kadar da vaktiniz var. Bu durumda Eminönü’nden kalkan vapurlar ile Boğaz turu yapmanızı tavsiye ediyorum. Bu sayede Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Savarona Yatı, Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Anadolu Hisarı, Kuleli Askerî Lisesi, Beylerbeyi Sarayı, Kız Kulesi gibi önemli yapıları görebilirsiniz. Turu bitirdiniz ve Eminönü’ne geri döndünüz. Kendinizi hala enerjik hissediyorsanız sizlere Eminönü’nden Taksim İstiklal caddesine gitmenizi oneriyorum. Buraya gitmek için birkaç farklı alternatifiniz bulunuyor. Ama eğer biraz yürüyeyim ve sonrasında nostaljik tramvay deneyimi yaşayayım diyorsanız bu tavsiyemi iyi dinleyin lütfen. Eminönü’nden Karaköy’e Galata köprüsü üzerinden yürüyerek geçebilirsiniz. Sonrasında Karaköy-Beyoğlu nostaljik Tüneli ile Beyoğlu’na çıkabilirsiniz. Sonrasında İstiklal caddesini isterseniz yürüyerek ya da Tramvay ile Taksim meydanına çıkabilirsiniz. Ben sizin yerinizde olsam eğer vaktiniz de varsa yürüyerek çıkın derim. Çünkü bu sayede yol üzerinde bulunan örneğin Sen Antuan Katolik kilisesini, Pera müzesini, Çiçek pasajını, Fransız sokağını ve Hüseyin Ağa camiini gezebilirsiniz. Bu arada ben çoğunlukla yürüyerek taksim meydanına gidiyorum. Eğer yoruldum ve acıktım diyorsanız, yine yol üzerinde bulunan Beyoğlu balık pazarı girişinde midye dolma, midye tava veya kokoreç yemenizi tavsiye ederim. Yemeğinizi yediniz sonrasında canınız tatlı mı çekti? Balık pazarından yürüyerek bir 5 dakika mesafede bulunan inci pastanesine mutlaka uğrayın derim. Çünkü eminim burada eğer ilk defa yiyecekseniz tadını bir daha unutmayacağınız profiterolleri bulabilirsiniz. Gelelim İstanbul’da ulaşım konusuna. Şehir son yıllarda geniş metro ağı, Metrobüs, Otobüs, Tramvay, Marmaray ve vapurlarıyla gidilecek birçok yere ulaşım sağlamaktadır. Ama şunu belirteyim ki eğer sabah okul ve iş saatlerinde veya akşam iş çıkış saatlerinde yolculuk yapıyorsanız büyük bir yoğunlukla karşılaşabilirsiniz. Bazen gideceğiniz yer yakınsa ve yükünüz ağır değilse yürüyerek gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü eğer otobüs kullanıyorsanız ve trafiğe takıldıysanız normalde yürüyerek 20 dakikada gideceğiniz yere 1 saat de ancak gidebiliyorsunuz. Tabi tüm metropollerin yasadığı bu sıkıntıdan İstanbul’da payını almış durumda. Eğer öğrenciyseniz ve İstanbul’a üniversite okumaya geldiyseniz yaşamak için daha çok öğrencilerin yaşadığı Anadolu yakasında Kadıköy veya Üsküdar ya da Avrupa yakasında Ortaköy veya Beşiktaş’ı tercih edebilirsiniz. Özellikle Kadıköy kültür ve sanat faaliyetleri, kafeleri, restoranları ve son yıllarda gece hayatıyla gençlerin çok tercih ettiği bir bölge. Diyelim ki İstanbul’a çalışmaya geldiniz ve nerede yaşamalıyım diye soruyorsunuz? Bu durumda sizlere tavsiyem mümkünse tabi çalışacağınız yer ile evinizin birbirine yakın olması. Çünkü az önce anlattığım trafik yoğunluğu sebebiyle işe gidiş ve işten dönüş esnasında çok uzun süre trafiğe maruz kalabilirsiniz. Tabi tahmin ediyorum tuttuğunuz ev çoğu zaman işinize yakın olmayabiliyor. Ayrıca eğer merkezi bir yerde çalışıyorsanız oradaki evler çoğunlukla eski olduğundan birçok problem ile karşılaşabilirsiniz. Bu arada İstanbul’da sanayi bolgesi her iki yakadada merkezden uzak yerlerde daha çok banliyölerde bulunuyor. Tabi eğer yalnız yaşamayacak ve aileniz ile yaşıyorsanız hesaplamanız gereken parametreler çoğalıyor. Eğer eşiniz de çalışıyor ise onun da işine yakın bir yerde oturmayı tercih etmeniz gerekebilir. Eğer bir de çocuklarınız var ve okula gidiyorlarsa bu sefer hesap iyice karıştı. Çünkü çocukların okullarının yerleri de önemli bir parametre haline gelebiliyor. Bir de son yıllarda artan kira fiyatları nedeniyle hem oturmaya uygun, hem işinize yakın, hem de uygun fiyatlı bir ev bulmak her zaman mümkün olmayabilir tabi. Bu durumda bazı şeylerden feragat etmeniz gerekir. Yine güzel ve eğlenceli olduğunu düşündüğüm bir bölümün daha sonuna geldik. İstanbul hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki bir podcast’e sığdırmak mümkün değil aslında. Ama bu bölümden sonra kafanızda İstanbul hakkında bir fikir oluşmuştur umarım. Eğer ileride İstanbul’da yaşamayı planlıyorsanız umarım kafanızdaki bazı sorulara cevap verebilmişimdir. Aranızda daha önce İstanbul’da yaşayanlar vardır diye tahmin ediyorum. Söylediklerime ekleme yapmak istediğiniz tavsiyeler var mı acaba? Peki sizler daha çok Paris, İstanbul gibi metropol şehirlerde mi yaşamayı tercih ediyorsunuz? Yoksa daha küçük şehirlerde mi yaşamak istiyorsunuz? İşte tüm bu soruların cevapları ve kendi görüşleriniz için sizleri yorumlar kısmında bekliyorum. Ayrıca eğer kanalıma abone olursanız toplam 80 civarı birbirinden farklı konuda yapmış olduğum podcastleri dinleyebilirsiniz. Ayrıca bölümün sonunda transkripte ve önemli kelimelerin açıklamasına da ulaşabilirsiniz. Podcastlerin hemen hemen hepsinde Türkçe altyazı bulunduğunu da hatırlatmak isterim. Ayrıca Türkçe hariç toplam 6 dilde altyazıya ulaşabilirsiniz. Eğer kanalıma abone olma konusunda henüz karar veremediniz ve bir şekilde bana destek olmak istiyorsanız. Bu durumda bu bölümü beğendiyseniz bir like veya yorum bırakabilirsiniz. Sizin için en fazla yarım dakika sürecek olan bu süreç kanalımın daha fazla Türkçe öğrenen kişiye ulaşmasına yardım edecektir. Ayrıca yüzümde ufak bir tebessüme de neden olacağını hatırlatmak isterim. Şimdilik benden bu kadar. Kendinize çok iyi bakın ve sağlıkla kalın

Guzel video, tesekkurler, it's easy to understand the pronunciation

Super.

👏👏👏👏👏

🙏🙏🙏

👏👏👍👍

Transkript'in Devamı:olabiliyor aslında. İşte yapay zekâ bunu yapıyor. Bu şekilde bir yanlış yaptığınızda sizi düzeltiyor. Hatta yanlış yaptığınızda ileride tekrar yapmamanız için size açıklama bile yapıyor. Çok pahalı bir uygulamadan bahsetmiyorum. Bunu Chat GPT ile yapabilirsiniz. Şu an için ücretsiz ama biraz limitli bir durumda. Sizinle sohbet bile yapabiliyor. Aranızdan bazıları belki de bu konuda çok muhafazakâr olabilir. Bilgisayar ile konuşmak yerine canlı birisi ile konuşmayı tercih edebilir. Ben de sizin gibi düşünüyorum aslında. Ama kısa bir süreliğine şunu düşünmenizi istiyorum. Karşınızda sizinle sizin anlayacağınız seviyede ve ayni hızda konuşan birisi var. Ona istediğiniz soruları sorabiliyorsunuz. O da size sorular sorabiliyor. Hatta yanlış yaptığınızda sizleri düzeltebiliyor. Hatta yanlışınızın neden kaynakladığını bile söylüyor. Bir dünya düşünelim. Bu tarz bir uygulamanın herkes için ulaşılabilir olduğu ve istediğimiz zaman kullanabiliyor olduğumuzu. Ve de en önemlisi ücretsiz olduğunu. Karşınızdaki kişinin hemen hemen her konuda bilgi sahibi olduğunu. Örneğin Mısır piramitlerinden, Formula 1 yarışlarına kadar hemen hemen her konuda konuşabilen birisini düşünün. Sizden hiçbir zaman sıkılmayan ve hiç hasta olmayan ya da hatta hiçbir zaman tuvalete gitmeyen birisini düşünün. Bu aslında bir canlı değil tabii yapay zekâ asistanı. Bu durumda herkes her yerde yeni bir dili ögrenebilir. Şimdi isterseniz biraz da uygulamanın negatif özelliklerinden konuşalım. Örneğin tüm İngilizce maillerinizi yapay zekâ ile yazdığınızı düşünelim. Bu durumda kendimizi yazma konusunda çok fazla geliştiremeyiz aslında. Dinleme ve konuşma konusunda yapay zekâ kullanımı yazmaktan daha farklı aslında. Çünkü örneğin bir konuşmayı dinlediğinizde kendi basınıza cevap vermeniz gerekmektedir. Yapay zekâ bunu sizin yerinize yapamaz. Belki çok fütüristik olacak ama ileride belki de yapay zekâ sizin aklınızdakileri çevirecek ve sizin yerinize de konuşabilecek. Yazma konusuna geri dönelim isterseniz, Diyelim ki bir mail yazdınız ve yapay zekâ bu maili sizin için düzeltti ve tekrar yazdı. Sizin yerinizde olsam kendi yazdığınız ile yapay zekânın yazdığı arasındaki farkları incelerdim. Hatta anlamadığınız yerleri yapay zekaya sorabilirsiniz bile. Size uygun cevapları verecektir mutlaka. Ama unutmayalım ki yapay zekâ sizin yerinize çalışmayacaktır. Çalışma konusunda sizin bir efor harcamanız gerekmektedir. Diyelim ki bir gramer hatası yaptınız ve yapay zekâ bu hatayı sizin için düzeltti ve açıklamasını yaptı. Eğer bu hatalarınızdan ders çıkarırsanız. İleride belki de yapay zekaya ihtiyaç duymadan gramer açısından çok uygun mailler yazabiliyor durumda olabilirsiniz. Bu da sizi daha memnun edecektir. Bugün için anlatacaklarım bu kadardı. Umarım yeni bir şeyler ögrendiniz. Her zamanki gibi ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Sizce yapay zekâ yeni bir dil ögrenen birisi için faydalı bir uygulama mı? Sizler de dil öğrenmek için yapay zekadan faydalanıyor musunuz acaba? İşte tüm bu soruların cevapları ve kendi görüşleriniz için sizleri yorumlar kısmında bekliyorum. Ayrıca eğer kanalıma abone olursanız toplam 70 civarı birbirinden farklı konuda yapmış olduğum podcastleri dinleyebilirsiniz. Ayrıca bölümün sonunda transkripte ve önemli kelimelerin açıklamasına da ulaşabilirsiniz. Podcastlerin hemen hemen hepsinde Türkçe altyazı bulunduğunu da hatırlatmak isterim. Ayrıca Türkçe hariç toplam 6 dilde altyazıya ulaşabilirsiniz. Eğer kanalıma abone olma konusunda henüz karar veremediniz ve bir şekilde bana destek olmak istiyorsanız. Bu durumda bu bölümü beğendiyseniz bir like veya yorum bırakabilirsiniz. Sizin için en fazla yarım dakika sürecek olan bu süreç kanalımın daha fazla Türkçe öğrenen kişiye ulaşmasına yardım edecektir. Ayrıca yüzümde ufak bir tebessüme de neden olacağını hatırlatmak isterim. Şimdilik benden bu kadar. Kendinize iyi bakın ve sağlıkla kalın Önemli Kelimeler Küresel Isınma : Atmosferdeki sera gazlarının birikimi sonucu dünya yüzeyindeki ortalama sıcaklıkların artması olarak tanımlanabilir. Muhafazakar : Tutucu Ders çıkarmak : İçinde bulunulan şartları değerlendirerek yanlış adım atmamak.

👏

Transkript'in devamı:1974 senesiydi ve Aziz Sancar için yeni bir macera başlıyordu. Bu seferki durağı ise Teksas idi. Dallasda Doktor Claud Rupert’in laboratuvarı onun hayatında çok önemli bir yere sahipti. Çünkü ilk DNA onarımı konusundaki çalışmalarını bu laboratuvarda yapmıştı. Ayrıca burası Aziz Sancar’ın hayatında bir başka öneme sahipti. Çünkü burada daha sonra hayatını birleştireceği Gwen Sancar ile tanışmıştı. Yine bir röportajında eşi için Amerika’nın en güzel yönlerini temsil ettiginden bahsediyordu. Çalışkan olduğundan, yardımsever olduğundan, dürüst olduğundan ve sözünü tuttuğundan bahsediyordu. 45 yaşına kadar sürekli makaleler yazdı. Dallas’ta DNA onarımı ile alakalı bir buluş yapmıştı. Fotoliaz adlı bir geni çoğalttı ve genin kodladığı enzim ile DNA onarımını yapmayı başardı. Bu buluş ona önce yüksek lisans sonra da doktora derecesi almasını sağladı. Doktora sonrası araştırmalarını 1977-1982 arasinda Yale üniversitesinde gerçekleştirdi. DNA onarımı dalında doçentlik tezini aldı. 1982 yılında Kuzey Carolina Üniversitesi'nde (University of North Carolina at Chapel Hill) biyokimya ve biyofizik bölümünde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Şu anda 76 yaşında olan Aziz Sancar’ın 40 yaşına kadar günde 18 saat ve sonrasinda ise 12 saat çalıştığından bahsedilir. Bu çalışmaların ve başarılarının sonucu olarak 1988 yılında yani tam olarak 42 yaşında Profesörlük ünvanını elde etti. Aziz Sancar'ın profesör olduktan sonraki hayatı hem bilimsel hem de toplumsal alanlarda yaptığı katkılarla dikkat çekmektedir. DNA onarımı ve biyolojik saat üzerine yaptığı araştırmalar, onun bilim dünyasında saygın bir yer edinmesini sağlamıştır. Ayrıca, eğitim ve kültürel projelere verdiği destekle, bilim ve topluma olan bağlılığını sürdürmektedir. Aziz Sancar ve eşi Gwen Sancar, Türk-Amerikan Toplum Merkezi'ni (Carolina Türk Evi) kurarak Türk kültürünü tanıtmayı ve bilimsel araştırmaları desteklemeyi amaçladılar. Carolina Türk Evi, Türk ve Amerikalı bilim insanları arasında iş birliğini teşvik eden bir platform oldu. Ayrıca Türkiye'de ve Amerika'da çeşitli eğitim projelerine ve burs programlarına destek verdiler. Yine bir bölümün daha sonuna geldik. Beni sonuna kadar dinleyen tüm dinleyicilerime teşekkür ediyorum. Aranızda genç dinleyicilerim var ise umarım Aziz Sancar’ın hayatının sizlere pozitif bir etkisi olmuştur. Şimdi merak ediyorum başarının sırrı ne olabilir sizce? Çok çalışmak her zaman başarı ile sonuçlanır mı acaba? Sizce Coğrafya bir kader midir? Peki doğru insanlarla doğru zamanda tanışmak başarıda ne kadar önemli bir rol oynar? İşte tüm bu soruların cevapları ve kendi görüşleriniz için sizleri yorumlar kısmında bekliyorum. Ayrıca eğer kanalıma abone olursanız toplam 80 civarı birbirinden farklı konuda yapmış olduğum podcastleri dinleyebilirsiniz. Ayrıca bölümün sonunda transkripte ve önemli kelimelerin açıklamasına da ulaşabilirsiniz. Podcastlerin hemen hemen hepsinde Türkçe altyazı bulunduğunu da hatırlatmak isterim. Ayrıca Türkçe hariç toplam 7 dilde altyazıya ulaşabilirsiniz. Eğer kanalıma abone olma konusunda henüz karar veremediniz ve bir şekilde bana destek olmak istiyorsanız. Bu durumda bu bölümü beğendiyseniz bir like veya yorum bırakabilirsiniz. Sizin için en fazla yarım dakika sürecek olan bu süreç kanalımın daha fazla Türkçe öğrenen kişiye ulaşmasına yardım edecektir. Ayrıca yüzümde ufak bir tebessüme de neden olacağını hatırlatmak isterim. Şimdilik benden bu kadar. Kendinize çok iyi bakın ve sağlıkla kalın Önemli Kelimeler Anıtkabir : Ankara'nın Çankaya ilçesinde yer alan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren komplekstir. Bağışlamak : Kendinin olan bir malı ya da hakkı, yardım olsun diye ya da iyilik etmiş olmak için bir başkasına karşılıksız olarak vermek. Yaralarını sarmak : Acısını unutturmak. Orta gelir : Geliri giderine yetebilen, elzem ihtiyaçlarını karşılayabilen, kısmen hedonist tüketime bütçe ayırabilen ancak fazlasına çıkamayan ailelere orta gelirli denir. Peşinden koşmak : Birisine veya bir şeye büyük bir ilgi ve arzuyla ulaşmaya çalışmak, elde etmeye çalışmak Kendini göstermek : İyi yönlerini, beğenilecek özelliklerini ortaya koymak.. Seferber olmak : Bir işe eldeki tüm imkânları kullanarak girişmek

Super

Siri'nin mucidi:Müh.Dr.Hüseyin Yılmaz/Dahi matematikçimiz Cahir Arf'in 1959 da ki yazısı:Makine Düşünebilir Mi ve Nasıl Düşünebilir? .....yapay zekanın gelişiminde bizim de payımız var...keşke endüstriyelleşmesinde de olabilseydi..

👏

Iyi gunler bende yapay zeka kullaniyorum her zaman ki gibi cok guzel olmus tebrikler 👏👍🏼

Benim de favori yerlerim Adatepe Köyü ve Zeus Altarı. 👍

Zeus Altarı muhteşem bi manzaraya sahip, daha önce hiç görmemiştim ve görünce çarpıldım resmen.❤

Cok guzel bu yaz tatilînde gezecegimiz yerleri sectik

Super.

Güzel bir konu...hikayeyi hiç duymamıştım, sanmam ki kimse yola çıktığı birisini boyle bırakıp gitsin...geri dönmezdi yoksa..biraz abartılı bir öykü imiş 🙃😇😇🙏🤍

👏👏💯

👏

Transkript'in devamı :tuz Hasan’ın sırtını yakmaya başlar. Artık dayanacak gücü kalmaz Hasan’ın. Gökbüvete geldiklerinde Hasan yere düşer. Emine’ye yalvarır. Hadi gidelim buralardan der. Emine ise Hasan’ın yalvarmalarına aldırmaz. Çuvalı sırtına alır ve yoluna devam eder. Oba’ya varmıştır Emine artık ama Hasan’ın sesi sürekli kulaklarında çınlamaktadır. Pişman olur ve oraya geri dönmek ister. Hava şartları bozulmuştur ve yağmur başlar. Ailesi Emine’ye izin vermez. Sabah olunca Emine Hasan’ı bıraktığı yere geri döner. Ama maalesef Hasan’ı orada bulamaz. Hasan’ın annesinin yanına Edremit’e gider. Hasan orada da yoktur. Günlerce Mecnun gibi oradan oraya dolanır durur ve günler sonra Hasan’ın yırtılan gömleğini bulur. Çılgına dönen Emine Hasanım sana geliyorum diyerek kendini oradaki Çınar ağacına asar. O günden sonra Göletin adi Hasan boğuldu ve Çınarın adı ise Emine çınarı olarak bilinir. Çok hüzünlü bir hikâye. Öyle değil mi? Bu hüzünlü hikâyeden sonra Kaz dağları ve civarındaki gezilecek önemli yerler hakkında bilgilendirmeye devam edeyim isterseniz. Şimdi ki durağımız şahin dere Kanyonu, doğa ile baş başa kalmak ve huzurlu bir ortamda zaman geçirmek isteyenler için mükemmel bir yer. Doğal güzellikleri, aktiviteleri ve eşsiz manzarası ile ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunar. Burada yürüyüş ve trekking aktiviteleri yapabilirsiniz. Parkurlar genellikle belirli işaretlerle belirtilmiştir. Ayrıca kampçılar için de kanyon çevresinde kamp alanları bulunur. Özellikle yaz aylarında aşırı sıcaktan bunaldım diyorsanız Şahin Deresi'nin serin sularında serinleyebilirsiniz. Son olarak bir hatırlatma daha, Kanyonun sunduğu doğal güzellikler, fotoğrafçılar için çok sayıda kompozisyon fırsatı sunar. Gelelim Cam terasa. Edremit Cam Teras, Balıkesir'in Edremit ilçesinde yer alan ve ziyaretçilere Kaz Dağları'nın muhteşem manzaralarını sunan popüler bir turistik noktadır. Bu cam teras, doğayla iç içe olmanın yanı sıra, heyecan verici bir deneyim sunar. Ziyaretçiler, camın üzerinden yürüyerek yükseklik deneyimi yaşar ve altlarındaki manzarayı net bir şekilde görür. Ayrıca Kaz dağlarında gezilebilecek bazı önemli köyler de bulunur. Şimdi sizlere bunlardan en popüleri olan Adatepe köyünden bahsetmek istiyorum. Adatepe köyü aslında Kurtuluş savaşı öncesi Rumların ve Türklerin birlikte yasadığı bir yermiş. Kurtuluş savaşı sonrası öncelikle Rumlar mübadele ile ayrılmış. Sonrasında buraya Girit ve midilliden Türkler gelmiş. Zamanla iyice azalan köy nüfusu 1960’larda adeta hayalet bir köy haline gelmiş. Devamında 1980’li yıllar sonrasında şehir hayatından sıkılan bir grup insan tarafından tekrar keşfedilmiş. Oradaki evler restore edilerek köyün tekrar bir yasam alanına dönüşmesini sağlamışlar. Buraya gelirseniz otantik köy sokaklarını mutlaka turlamalısınız. Ayrıca Taş mektebe uğramayı unutmasanız çok iyi olur. Çok gezdim ve birazcık yoruldum diyorsanız köy kahvesinde demli bir cay içmeden ayrılmayın derim. İçeceğiniz bu çay yorgunluğunuza da çok iyi gelecektir. Adatepe köyüne çok yakın olan ve mutlaka görmeniz gereken bir başka nokta ise Zeus Altarı. Artık çayımı da içtim ve enerjimi topladım diyorsanız. Yaklaşık 10-15 dak arası yürüyüş mesafesinde olan Zeus altarına yürüyerek ulaşabilirsiniz. Kuş cıvıltıları ve böcek sesleri arasında yapacağınız bu yürüyüş sonrası hazır olun. Çünkü inanılmaz bir manzara ile karşılaşacaksınız. Adeta Edremit Körfezi, Ayvalık adaları ve Midilli adası ayaklarınızın altında gibi hissedeceksiniz. Mitolojiye göre Zeus, Truva savaşını bu tepeden izlemiş. Bir başka bölümün daha sonuna geldik. Şimdi merak ediyorum. Daha önce Kaz dağları ve Hasan boğuldu hikayesini duydunuz mu acaba? Siz Emine’nin yerinde olsaydınız Hasan’ı orada bırakır mıydınız acaba? Bu arada bende son senelerde Edremit korfezinde özellikle yaz aylarinda bulunan birisi olarak bölgedeki en favori mekânlarımdan birisi Zeus altarı ve diğeri de Adatepe köyü. Bu anlattıklarımdan sonra sizlerin en favori mekânı hangisi acaba? İşte tüm bu soruların cevapları ve kendi görüşleriniz için sizleri yorumlar kısmında bekliyorum. Ayrıca eğer kanalıma abone olursanız toplam 70 civarı birbirinden farklı konuda yapmış olduğum podcastleri dinleyebilirsiniz. Ayrıca bölümün sonunda transkripte ve önemli kelimelerin açıklamasına da ulaşabilirsiniz. Podcastlerin hemen hemen hepsinde Türkçe altyazı bulunduğunu da hatırlatmak isterim. Ayrıca Türkçe hariç toplam 6 dilde altyazıya ulaşabilirsiniz. Eğer kanalıma abone olma konusunda henüz karar veremediniz ve bir şekilde bana destek olmak istiyorsanız. Bu durumda bu bölümü beğendiyseniz bir like veya yorum bırakabilirsiniz. Sizin için en fazla yarım dakika sürecek olan bu süreç kanalımın daha fazla Türkçe öğrenen kişiye ulaşmasına yardım edecektir. Ayrıca yüzümde ufak bir tebessüme de neden olacağını hatırlatmak isterim. Şimdilik benden bu kadar. Kendinize iyi bakın ve sağlıkla kalın Önemli Kelimeler Oba : Bir göçebe topluluğunun konak yeri. Okka : Eskiden kullanılan, bin iki yüz seksen üç gramlık bir ağırlık ölçüsü birimi. Bahcivan : Bahçede sebze, meyve, çiçek yetiştiren ve geçimini bunları satarak sağlayan kimse. Mecnun gibi olmak : Sevda yüzünden kendini yitirmek. çıldırmak, delirmek. Mubadele : Takas, değiş-tokuş veya bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi anlamına gelir. Mektep : Okul

🎉🎉🎉

çok güzel konu...katılıyorum kesinlikle...

anlamam icin tam dogru tempoda konusuyorsunuz sagolun

Selam😃