#gassal #tabii #ahmetkural #artofuss
"Gassal" neyi anlatıyor diye soranların çok olduğuna eminim. Adından da anlaşılacağı gibi, dizinin merkezinde bir gassal, yani ölüleri yıkama işini yapan bir karakter var. Ölüm gibi derin, çoğu insanın belki de üzerine düşünmek bile istemediği bir konuyu ele alıyor. İşte tam da bu yüzden dizi, daha yayınlanmadan bile büyük bir merak uyandırdı.
Hatırlarsanız, dizi daha ortada yokken sokaklarda "Beni kim yıkayacak?" yazılı afişlerle karşılaşmıştık. Düşünsenize, günlük hayatınızın ortasında, bir otobüs durağında ya da bir billboardda böyle bir soruyla karşılaşıyorsunuz. Çoğu kişi ilk başta bu yazıları görünce afalladı, biraz tedirgin oldu, biraz da düşünmeye başladı. Sosyal medyada bu afişler büyük yankı uyandırdı. Kimi insanlar bu tarz bir tanıtımı fazla cesur ve rahatsız edici bulurken, kimileri ise tam tersine, “İşte bu, tam da ölümle yüzleşmemizi sağlayacak bir proje” diye destek verdi.
Bu afişlerin ardından dizinin tanıtımı yapılmaya başladı ve hepimiz için tablo netleşti: "Gassal", sadece bir dizi değil, aynı zamanda topluma bir aynayı tutan bir proje olacak. Ve bu beklenti kesinlikle boşa çıkmadı. Dizi, yayınlandığı ilk gün itibariyle milyonlarca izlenme aldı ve sosyal medyada gündem oldu. Ahmet Kural’ın dizideki performansı ise herkesi kendine hayran bıraktı.
Ahmet Kural demişken, gelin biraz da ondan bahsedelim. Ahmet Kuralı hepimiz genelde komedi rolleriyle tanıdık, değil mi? “İşler Güçler” olsun, “Kardeş Payı” olsun, ''Düğün Dernek'' olsun, daha çok bizi güldüren projelerde izledik. Ama “Gassal” ile tamamen farklı bir Ahmet Kural gördük. Dramın tam ortasına yerleşmiş bir karakteri bu kadar iyi yansıtması büyük bir alkışı hak ediyor. Dizide oynadığı karakterin duygu yükünü o kadar iyi taşıdı ki, izlerken sanki gerçekten o anları yaşıyor gibi hissettik. Bu da zaten onun ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğunun bir başka kanıtı.
Tabii sadece Ahmet Kural değil, dizinin atmosferi ve anlatılan hikayeler de izleyiciyi derinden etkiledi. Dizide, gassallığın manevi boyutu, bu işi yapan insanların yaşadıkları zorluklar ve kendi dünyaları o kadar samimi bir şekilde anlatılmış ki, izleyici olarak kendinizi hikayenin bir parçası gibi hissediyorsunuz. Bu meslek, toplumun çoğu tarafından yeterince bilinmese de dizinin büyük bir hassasiyetle ele aldığı bu konu, farkındalık yaratmayı başardı.
Dizinin yayınlanmasıyla birlikte sosyal medyada çok fazla yorum yapıldı. Özellikle ilk bölümden sonra insanların düşüncelerini görmek çok ilginçti. Kimi izleyiciler, "Uzun zamandır bu kadar derin bir yapım izlememiştim" diyerek diziyi överken, kimileri de özellikle Ahmet Kural’ın performansını öne çıkardı. Ama bir nokta var ki, herkesin hemfikir olduğu bir şey var: “Gassal”ı izledikten sonra ölüm üzerine düşünmemek elde değil. Dizinin, izleyiciyi hem korkutan hem de huzur veren bir tarafı var. Bu çelişki hissi zaten diziyi bu kadar etkileyici yapan detaylardan biri.
Peki ya “Beni kim yıkayacak?” afişlerinin yaratmış olduğu etkiye ne demeli? O afişler, belki de dizinin tanıtım sürecinin en dikkat çekici parçasıydı. Çoğu insan için ölüm, düşünmekten bile kaçındığı bir konu. Ama dışarıda büyük harflerle “Beni kim yıkayacak?” sorusunu görünce, kaçınmak imkansız hale geliyor. Bazı kişiler bu afişleri rahatsız edici buldu, bazıları ise “Böyle bir konuyu ancak bu kadar vurucu anlatabilirsiniz” diyerek destekledi. Ama ne olursa olsun, herkes bu afişlerden bahsetti ve dizinin yayınlanmasını bekler hale geldi. Bu da aslında dizinin tanıtım stratejisinin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.
Şu an dizi yayınlandı ve büyük bir izleyici kitlesi tarafından izleniyor. Gelen yorumlar, dizinin hem teknik anlamda hem de hikaye anlatımı açısından çok başarılı olduğunu gösteriyor. Bir izleyici, sosyal medyada dikkatimi çeken şöyle bir yorum yapmış: "Ahmet Kural’ı ilk defa böylesine bir rolde izliyorum ve kesinlikle şaşırtıcı derecede iyi. Diziyi izlerken hem düşünüyorum hem de derinden etkileniyorum." Bu tarz yorumlar, aslında “Gassal”ın neden bu kadar beğenildiğini özetliyor.
Sonuç olarak şöyle diyebiliriz: "Gassal", cesur bir hikaye anlatımı ve Ahmet Kural’ın unutulmaz performansıyla sadece bir dizi olmaktan çıkmış, bir deneyim haline gelmiş durumda. Eğer hala izlemediyseniz, bence çok şey kaçırıyorsunuz. Diziyi izlerken kendi hayatınızı, ölümle olan ilişkinizi ve bu dünya üzerindeki yolculuğunuzu düşünmeden edemeyeceksiniz. Bu da zaten iyi bir yapımın en temel özelliği, öyle değil mi?
Eğer bu videoyu beğendiyseniz, beğen butonuna basmayı ve kanalıma abone olmayı unutmayın. Yorumlarınızı da mutlaka bekliyorum. Bir sonraki videoda görüşmek üzere, hoşça kalın! Sürç-i Lisan ettikse; Affola!
Herkese selamlar, ben ArtofUss.
En Güncel Videolarım için Abone Ol!
Link: ua-cam.com/channels/AT5NguT0dbY1KQtuMXh9eA.html
İnstagram: @artofuss
Mail: artussgrafik@gmail.com
Kanalıma abone olmayı ve videoyu beğenip beni desteklemeyi unutmayın :)