- 2
- 2 718
Âşıkân-ı Kebir
Приєднався 28 лют 2024
Bir gün akşam olur bizde gideriz..
öyle ya, insan çâre olamazdı..
bir mevsim, bir yıl daha geçiyor. ömrümüzden koskoca bir ömür geçiyor İsmail. farkında değiliz, belki de farkındayız. elde ne var peki? hiç. yapılacaklar hiç eksilmiyor.
okunacak kitaplar, verilecek sınavlar, izlenilecek sinema filmleri, halledilecek evrak işleri, alınacak hediyeler, gezilecek mekanlar ve daha neler neler. eksilmiyor, eksiliyor gibi görünse de eksilmiyor. sadece değişiyor. bir de hiç değişmeyenler var. namazımızı güzelleştirmek için öğrenmek istediğimiz o sûreyi bir türlü ezberlemeyişimiz, kötü huylarımızı bildiğimiz halde onlardan bir türlü kurtulamadığımız gibi. aylardır dilimizin ucunda olan bir çift kelâmın aylardır olduğu yerde, yani dilimizin ucunda durup beklemesi gibi. değişen ve değişmeyen o şey arasında bir de biz varız. değişiyor muyuz biz de? ‘sen çok değiştin’ diyenler haklı mı mesela? adalet anlayışımız, merhamet duygumuz hâlâ olması gerektiği gibi mi? 'o bir karıncayı bile incitmez’ denilirdi bizim için. ben incittim İsmail. farkında değildim belki ama bir karınca ezdim. bir mahlukâtın zikri benim yüzümden son buldu. ben desen, kalbine Allah demeyi bir türlü öğretemeyen bir zavallıyım. zaman akıp gidiyor İsmail.
zaman bu denli hızlı geçip giderken ise sadece pişmanlıklarım artıyormuş gibi hissediyorum bazen.
ömrümüzden bir ay geçiyor yine. biz de geçeceğiz. yaptıklarımızla, yapmadıklarımızla ve belki de yapamadıklarımızla. ama mutlaka geçeceğiz.
| İsmail'e mektuplar
okunacak kitaplar, verilecek sınavlar, izlenilecek sinema filmleri, halledilecek evrak işleri, alınacak hediyeler, gezilecek mekanlar ve daha neler neler. eksilmiyor, eksiliyor gibi görünse de eksilmiyor. sadece değişiyor. bir de hiç değişmeyenler var. namazımızı güzelleştirmek için öğrenmek istediğimiz o sûreyi bir türlü ezberlemeyişimiz, kötü huylarımızı bildiğimiz halde onlardan bir türlü kurtulamadığımız gibi. aylardır dilimizin ucunda olan bir çift kelâmın aylardır olduğu yerde, yani dilimizin ucunda durup beklemesi gibi. değişen ve değişmeyen o şey arasında bir de biz varız. değişiyor muyuz biz de? ‘sen çok değiştin’ diyenler haklı mı mesela? adalet anlayışımız, merhamet duygumuz hâlâ olması gerektiği gibi mi? 'o bir karıncayı bile incitmez’ denilirdi bizim için. ben incittim İsmail. farkında değildim belki ama bir karınca ezdim. bir mahlukâtın zikri benim yüzümden son buldu. ben desen, kalbine Allah demeyi bir türlü öğretemeyen bir zavallıyım. zaman akıp gidiyor İsmail.
zaman bu denli hızlı geçip giderken ise sadece pişmanlıklarım artıyormuş gibi hissediyorum bazen.
ömrümüzden bir ay geçiyor yine. biz de geçeceğiz. yaptıklarımızla, yapmadıklarımızla ve belki de yapamadıklarımızla. ama mutlaka geçeceğiz.
| İsmail'e mektuplar
Переглядів: 179
Відео
boyandım rengine, solmazam gayrı...
Переглядів 2,5 тис.10 місяців тому
ağla gözüm ağla, gülmezem gayrı, gönül dosta gider, gelmezem gayrı. ne gam bunda bana bin kez ölürsem, orda ölüm olmaz, ölmezem gayrı. yansın canım, yansın aşkın oduna, aksın kanlı yaşım, silmezem gayrı. göyündüm aşk ile tâ kül olunca, boyandım rengine, solmazam gayrı. beni irşad eden mürşid-i kâmil, yeter, bir el daha almazam gayrı. varlığım yokluğa değişmişim ben, bugün cana başa kalmazam gay...
Kimileri ağza dahi alınamayacak şarkılar dinlerken sen buraya gelmiş gönlünü dinlendiriyorsun kendi sesini bunca kalabalık icinde duyuyorsun... Ağzınıza sağlık ❤
Kim seslendirmekte acaba?
Mustafa uysal😊
Çok teşekkürler @@seydabulut2632